Sn. Lilium çok haklı. Maalesef yatırımcılar , özellikle de küçük ve orta ölçekli yatırımcılar "El dorado" hayaline yönlendiriliyorlar.
25 dönüm, 70 dönüm (çuvaldız kendime), hatta 100 dönüm ile her şekilde tüccarın elindeyiz.
Bakınız profesyonel bir işletme:
Walnuts Australia Tabbita NSW Walnut Orchard - YouTube
Walnuts Australia Orchard and Processing Promotional video - YouTube
İkinci videoda üretimin iklimden etkilenme riskini azaltmak için ikinci büyük bahçemizi farklı bir iklimde kurduk diyorlar örneğin. Kullanılan alet, ekipmanın fazlalığına umarım herkes dikkat ediyordur.
Kooperatifleşme güzel bir düşünce ama standardizasyon olmazsa kaynakların (alet ekipman gibi) ortak kullanımı veya süreçlerin ortak kullanımı (ambalajlama, pazarlama gibi) zorlaşacak ve istenilen verimi veremeyebilecektir.
Örneğin ortak bir bölgede cevizciler olarak kooperatif kurduk diyelim. Çeşit seçimi, dikim aralığı, hatta budama yöntemi, bahçelerin hasat zamanı vs. vs. hepsi biribirinden farklı olursa kooperatif dediğimiz kurum tüm bu farklılıkları bir arada ve ortak akılla yönetmeye çalışırken ilk baştaki kuruluş hedeflerinden oldukça sapacaktır diye düşünüyorum.
Belki de en doğrusu büyük tarım şirketlerinin "economies of scale" kavramını uygulamaları ve diğer orta ve küçük girişimcilerin bu tip şirketlere hissedar olmaları en doğrusu.
Ancak bu sefer de bu kadar kurumsal bir tarım şirketini emanet edeceğiniz insan kaynağı kısmında büyük sıkıntılar yaşanacaktır muhtemelen.
Kısacası yatırımcılık zor zanaat, en önemlisi ciddi bir iş. Yine de işin kolayına kaçmamak, akıllıca işler yapmak için her zaman titiz olmak lazım.