Dün akşam köyümüze geldik.
Bu sabah yüreğimizde buruk bir hüzünle bahçemize indik. Eşim Marmaris'e inecekti ama ilk karşılaşma anında yanımda olmak istedi. Kumsalda oturup ufka baktım uzun uzun...yıkılan, dağılan enkaz sanki yokmuş gibi. Sonra gözlerim yanı başımdaki döküntüler üzerinde dolaştı. Fotoğraflar faciayı tam yansıtamamış gibiydi. Tam o sırada kızım telefon etti, belli ki haberdar edilmiş birileri tarafından... "Anneciğim anlaşmamızı unutma, üzülmek yok, bak hepimiz hayatta ve sağlıklıyız"...
İçim aydınlandı birden...
Çok şükür, hepimiz hayatta ve sağlıklıyız...
Başımı gökyüzüne kaldırdım, altında oturduğum dut ağacı meyveyle donanmış :-)
Zambaklar, Güller, begonviller rengarenk açmış...
İnanılmaz ama hepsinin kaybolduğunu düşündüğüm desti domates fidelerinden birisi fırtınanın şiddetiyle bahçedeki şezlongun altına uçan saksıdan bana gülümsüyordu. 100 fideden biri sağlam bir şekilde beni karşılıyor.!...
Bu bahçenin çok güzel olacağına dair bir his oluştu yüreğimde.
Ve siz sevgili dostların mesajlarını okuduğumda buna inancım pekişti.
Hepinize öncelikle acımı paylaştığınız ve destek mesajlarınız için çok teşekkür ediyorum.
Ve gönülden bir teşekkür de yüce rabbime, bahçem olanca coşkusuyla ışıl ışıl beni karşıladığı için...
Gün batana kadar sessizce dolaştım durdum, kendimle hesaplaştım, acılarımla barıştım...
Fotoğraflar ilk fırsatta. Sevgilerimle...
|