Balkondan henüz paylaşamadığım yeni gelişmeler:
Kırmızı ağacımı aldımmm.
Çok iyi niyetle istemişim galiba.
Öyle diyorum çünkü çok şanslı bir şekilde oldu. Gittiğim seralarda devamlı bakıyordum. Bitkilerin üzerindeki ufak etiketlerde soğuğa dayanıklılığı, güneş isteği, ne kadar boya ulaştığı gibi bilgiler oluyor. Ben yarı gölgeye dayanıklı ve de kırmızı tonunu sezon boyunca koruyan bir tür arıyordum. Biliyorsunuz kırmızı acerlerin bazıları sonbahara doğru yeşile dönüyor.
Bunların sonucunda şu üçünden birini almayı düşünüyordum.
Acer palmatum 'purple ghost'
Acer palmatum 'bloodgood'
Acer palmatum 'emperor'
Pazar günü yapı marketlere saksı araştırmaya gittim. Ama tabii ki saksı almaya gitmek demek saksı alıp gelmek demek değil, sonuçta kocaman bir bahçe bölümü var beni bekleyen.
İşte böyle dolaşırken ileride kırmızı yapraklar gördüm, gittim bir baktım bloodgood acer'ler, 2 metreye yakın boyları var, hem de 29 dolara. Bir sevindim, bir mutlu oldum.
Çünkü bu boydaki fidanlar seralarda 75-95 dolar arası. Hatta sanırım ilk defa Türkiye'den de ucuza bir şey bulmuş oldum. Burada mevsimlik fidelerin bile 2,5 dolar olduğu düşünülürse... (Bu arada umarım fiyatlardan bahsetmem kimseyi rahatsız etmiyordur. Ben her gördüğümü Türkiye fiyatlarıyla karşılaştırdığım için sizlere de bilgi vermek amacıyla yazıyorum.)
İşte böyle aldım güzel ağacımı. Getirdik arabanın yanına. Bir ağaca bakıyoruz, bir bagaja.
Yarım saatlik deneme (ve tabii ki yanılma) sonucunda karar verdik ki bu ağacın buraya girmesi mümkün değil. Zorlarsak da dalların yarısı zarar görecek. O zaman tek yol var, haydi kamyonet kiralamaya.
Yapı market kendi kamyonetlerini 75 dk'ya kadar çok düşük bir ücretle veriyor. Madem kamyonetimiz oldu, o zaman diğer bir yapı markette ne zamandır beğendiğim, çok da uygun fiyatlı ama teslimatına kendisinden fazla para istedikleri balkon koltuğunu da almayalım mı?
Haydi koş koş...