View Single Post
Eski 05-04-2012, 11:37   #9
MeyveliTepe
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
04.01.08 Parçacık Film Teknolojisi – Zararlılar

AFRS ekibinin Parçacık Film Teknolojisi için çalışmalara başlamasının esas sebebi pestisit kullanımını azaltmaktı.

Bu sebeple, buraya kadar anlatılanlar, pestisit kullanımını azaltmayla ilgili olmayıp, bu teknoloji kullanıldığı takdirde diğer etkilerin ne olacağı ile ilgili.

Başlangıçta diğer etkiler için en azından olumsuzluk yaratmamasının yeterli olduğunu, mümkünse de olumlu sonuçlar elde edilmesinin hedeflendiğini anlıyoruz.

AFRS ekibinin pestisit kullanımı azaltmakla ilgili, daha önce yapılmış benzer araştırmaları inceledikleri, bunlarda elde edilmiş bilgi birikimini değerlendirdikleri anlaşılıyor.

1930′larda araştırmacılar belli inert minerallerin kendilerinin böceklere karşı toksik ajan olduğunu keşfettiler. 1939′da inert minerallerin böcekler üzerindeki etkileri şöyle özetlenmişti.

1. Tozun sindirim sistemine ağız yoluyla alınımı,
2. Kuruma,
3. Böceğin gövde çeperi ile kimyasal reaksiyon,
4. Direk mekanik aşındırıcı etki. [1]

1960 dan sonra bir süre inert minerallerin insektisit olarak kullanılabilirliğine ilgi çok düşük boyutta kaldı. Bunun en büyük nedeni ucuz ve etkili sentetik insektisitlerin piyasaya girmiş olmasıydı. Mineral tozların tarımda kullanılması hakkında araştırma yapılmamasına bir başka sebep ise, tozların bitki verimliliğini düşürmesi ve bitkilerde eklembacaklı zararlı popülasyonunu arttırdığı düşüncesi idi. [2]

1960′larda mineral bazlı beyaz tozla kaplamasıyla virütik hastalıklara vektör olan zararlıları önleme deneyleri yapıldı. Beyaz yansıtıcı yüzeyin bazı bitlerin konukçuyu bulması ve yerleşmesinde uzaklaştırıcı etkisi belirlenmişti (Kennedy ve arkadaşları 1961, Kring 1962). Beyaz tozlar için genellikle çeşitli kaolin karışımları, bentonit ve bir tür kil olan atapulgit yayıcı yapıştırıcı ajanlar kullanılmıştı ve bitkilerin tüm yapraklarının kaplanması veya bitkinin etrafındaki toprağın kaplanması şeklinde denenmişti (Nawrocka ve arkadaşları. 1975; Bar-Joseph ve Frenkel 1983; Marco 1986, 1993). Bu yaklaşım, bit ve yaprak zararlısının (leafhopper) uzak tutulmasıyla sınırlı olarak başarı sağladı.[2]

Toprak yol kenarlarında, yol tozu ile kaplanmış bitki ve ağaçlar, doğal düşmanlar için yeterince uygun ortam olmadığı için bitkiden beslenen akarlar ve kabuklu bitler için uygun bir ortam oluşturmaktaydı (Debach 1979). Maden ocaklarından çıkarılan mineral parçacıkları ve yol tozları ürün verimliliğini azaltıyor zararlı bitleri ve mantari hastalıkları arttıyordu. (Farmer 1993). Kaolinin yaprak uygulamalarının yaprak üst zarını tahrip ettiği ve su kaybını arttırdığı için fototoksik olduğu görüldü (Eveling 1972, Eveling ve Eisa 1976).[2]

Daha sonraları mineral parçacıklarının pestisit olarak kullanımı sentetik pestisit bileşikler emdirilmiş formülasyonlar ile sınırlı kaldı (Kirkpatrick ve Gillenwater 1981).[2]

1970′lerde böceklerin inert tozlarla kontrol edilmesi minerallerden silikon jel, silikon dioksit gibi sentetik malzemelere geçiş yaptı. Bu sentetik tozların tahıl endüstrisinde zararlı kontrol gereksinimlerinde çok büyük potansiyelinin olduğuna inanıldı. Buna rağmen genel olarak kullanılan ucuz kimyasal gazlar oldu. 1970′lerden sonra mineral parçacıklar üzerindeki araştırmalar çokça sentetik insektisit ve mikrobiyal ajanların taşıyıcısı olarak kullanımı ve kısmen güneş yanıklarının kontrolüyle sınırlı kaldı. [1]

İnert mineral parçacıkların bitki yeşil aksamında bakteriyel ve mantar hastalıkların önlenmesine yönelik araştırma da bu dönemde pek yapılmadı. Araştırmalar daha çok nemli koşullarda bitki yeşil aksam yüzeyinin PH’ını değiştirerek etki gösteren alkali sodyum karbonat üzerinde yapıldı. Böylece mantar sporlarının çimlenmesi ve büyüyerek hastalığa sebep olması engellenebiliyordu (Olivier 1998).

Name:  spider_mite.jpg
Views: 22814
Size:  38.0 KB
İki benekli kırmızı örümceğin (Tetranychus urticae Koch) kaoline maruz kaldıktan 10 dakika sonraki SEM fotoğrafı. Resimdeki sarı çemberin çapı 10 μm. Kıyaslama yaparak böceğin üzerine yapışabilen taneciklerin boyutlarını kestirebilirsiniz. İş gören taneciklerin boyutlarının 1 μm (1 mikron)'dan daha küçük olduğu net bir şekilde görülebiliyor.


Parçacık Film Teknolojisi eklembacaklı böcek davranışlarını etkilemesi ve bitkilerin sağlığını gözetmesi bakımından tüm diğer mineral bazlı insektisitlerden kavramsal olarak farklıydı.

Bu teknolojideki önemli bir ilerleme, formülasyonun su ile karıştırılıp geleneksel pestisit püskürtücüleriyle uygulanarak, yağmura ve rüzgara dayanıklı fakat hasattan sonra kolaylıkla temizlenebilen, gözenekli bir film oluşturulabilmesiydi.

Parçacık filmi böceklerin dokunma, tadma, görme ve koku alma duyularıyla beslenme ve üreme için hedef ve konukçu bulma süreçleriyle ilgilidir.

Hedef ve konukçu bulma süreci sırasında dört duyu pozitif ve negatif işaretler vererek etkileşir, sonucunda böcekleri pozitif veya negatif davranmaya iter.

Beyaz parçacık film ile kaplı bitki dokuları böceklere karşı görsel ve taktik olarak değiştirilmiş olur. Parçacık filmler konukçu bitkinin tadı ve kokusunu da değiştirmiş olabilir.

Konukçu seçmek ve seçmemek konusunda çeşitli böcekler üzerinde yapılan muhtelif laboratuar biyoloji deneylerinde temel hareket mekanizmasının ergin böcekleri uygulama yapılmış bitkiden uzaklaştırmak olduğu görüldü, ki bu bitkiler üzerinde beslenme ve yumurtlamanın azalması sonucunu doğuruyordu.

Parçacık filmin böceklerin film ile temas etmesinden önce mi yoksa sonra mı caydırıcı olduğu tam belirlenemediğinden, mekanizmaya geçici olarak uzaklaştırıcı dendi.

Diğer mekanizmalar;
  1. erginlerin veya parçacık film kaplanmış yaprak ortamında doğmuş larvaların yaşamlarını sürdürebilmelerinin güçleşmesi,
  2. Parçacık filme maruz kalmış ergin kelebeklerin çiftleşme başarısının düşmesi,
  3. hareket ve bitkinin içinde yer bulma kaabiliyetinin kısıtlanması
  4. Bitki yapraklarının beyaz parçacık film kaplanmış olması sebebiyle konukçunun kamuflajı,
  5. böceğin bitkiye tutunabilme kaabiliyetindeki güçlük

Parçacık filmin böcekler üzerindeki en çok etkisi parçacıkların böceğin muhtelif gövde bölümlerine yapışması şeklinde oluyor.

Böceklerin tüm bu mekanizmalara karşı direnç geliştirebilmeleri ise beklenen bir durum değil. [1-2077/2078)

[1] Encyclopedia of entomology, John L. Capinera
[2] Journal of Economic Entomology

©Meyvelitepe

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön