Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Güler
...fırça yemiştim. .
|
Benim de bir fırça yeme öyküm var Güler Hanım..
30 yıl öncesinde bu öz Türkçe akımı bugünkünden çok daha fazla rağbet görüyordu..Biz de gençtik..Her fırsatta bunu uygulamayı marifet sanırdık..
Ama kazın ayağı öyle değilmiş..
Bir dilekçe yazmam gerekmişti bir resmi kurum müdürlüğüne..
Hani, dilekçelerin sonu '' Gereği için emir ve müsaadelerinize arz ederim'' diye bitirilir ya..
İşte ben öyle bitirmedim; ''Gereği için emir ve müsaadelerinize sunarım'' dedim..
Müdür fırlattı dilekçeyi önüme..Bastı fırçayı; ''böyle dilekçe mi yazılır, git değiştir'' diye..
Oysa ben sadece arz ederim kelimesini sunarım diye değiştirmiştim..
Ya, ''Gereği için buyruk ve izinlerinize sunarım'' falan diye biraz daha Türkçe yazsaydım, kimbilir Müdür'ün suratı nasıl kızarıp bozarırdı?
İşte böyle..
Türk ülkesinde bazen zorla elin arapçasını kullanmak zorunda kalıyoruz..