Sevgili alcen, telefon konuşmalarından da üzüldüğünü biliyorum.
" bize kız, bağır, çağır ama kırılma.Affetmek büyüklerin şanındandır." diye yazmışsın.
Ne haddime, size kızmaya-bağırmaya hiç de hakkım yok.
Üzüldüğüm; niyetimin sizlerin üzülmesi, kırılması olduğunu düşünerek bir tavır içine girmeniz. Yani beni hiç tanıyamamış olmanızdır.
Sizler benim arkadaşlarımdınız...rahatlıkla sohbet edebildiklerimdiniz.
Mutlaka bilirsin ama yine de yazayım.
Pir Sultan Abdal, padişah ile ters düşmüş ve padişahın paşalarından Hızır Paşa da onu idam sehpasına götürürken halk başlamış taşlamaya. Herkes taş atarken biri de ona bir gül atmış. Ve Pir sultan Abdal da demiş ki: ellerin attığı taşlar beni yaralamaz ama bir dostun attığı bir gül beni yaralar.
Ben sizleri çok seviyordum.
|