Sayın Meyveli Tepe,
Yazılarınız beni imtihana çeker bir havada yazılmış. Adeta, “çok bilmiyorsan çok konuşma der gibi”. GDO lu ürünlere karşı olanlara da bana sorduklarınızı soruyor musunuz? Sormuyorsanız çok yazık.
Ben her şeyi bilmediğimi itiraf edeyim. Sanırım, “hah! İşte herşeyi bilmiyormuş” diyip kendinize bir paye çıkaracaksınızdır. Ama eleştirel okumayı ve muhakeme etmeyi çok iyi bilirim. Yazdıklarımda safsataya da hiç sapmam.
Alıntı:
Bu durumda BT toksinine bağışıklık geliştiren Corn Rootworm (ki BT toksinli GDO sebebi idi) zararlısını nasıl açıklıyorsunuz? Geçtiğimiz yaz ABD'de 5 eyalette GDO tarlalarını kırdı geçirdi.
|
Nasıl mı açıklıyorum? Gayet basit. Evrimin kuralları çalışıyor. Bugün bu kurt çıkar, siz de ona göre bir başka çeşit geliştirirsiniz. Bu mücadele böylece sürer gider.
Antibiyotiklerde de öyle değil mi? Aman bakteriler direnç geliştirmesin diye ağır bir enfeksiyon geçirdiğinizde antibiyotik kullanmaktan kaçınır mısınız? Bakteriler direnç geliştirecek, insanoğlu da bu savaşta yeni nesil antibiyotikler geliştirecek. Burada anlatmaya çalıştığım yerli yersiz antibiyotik kullanımını teşvik değil. Ne kadar yerli yerinde kullansanız da bakterilerin direnç geliştirmesi er ya da geç gerçekleşecek bir durum.
Sanki GDO’lu olmayan ürünlerde bu hiç olmazmış gibi bir algılama yaratmak istiyorsunuz. 1842-1845 Büyük İrlanda Kıtlığında patatesi vuran mantara ne diyorsunuz? Ki o açlıkta bir milyon kişi açlıktan ölmüş bir milyon kişi de göç etmek zorunda kalmıştı. Hatta, Sultan Abdülmecit 3 gemi dolusu gıda yardımı yollamıştı. Patates de GDO lu değildi.
Bir iki yıl önce tuta absoluta GDO’lu domatesi mi vurmuştu?
Daha başka örnekler de var. Yanlış hatırlamıyorsam Kuzey Amerika’da kiraz veya elmayı vuran bir sinek ve larvası vardı. Hatta yeni bir tür oluştuğundan bahsediliyordu. Ararsam bulurum ama gerek görmüyorum.
Özetle evrim işini görecek, insanoğlu da mücadelesini yapacak. Bu GDO lu veya GDO’suz farketmiyor.
Alıntı:
Roundup ot ilacına karşı bağışıklık geliştirip bu ot ilacından etkilenmeden tarlaları işgal eden superweed denilen süper otlar için ne diyorsunuz?
|
‘Vay be!’ diyorum. Konuyla ne ilgisi var? Buna konunun içine başka konuları katarak safsata yapma denir. Bildiğim kadarıyla bu kimyasal bir herbisit. Bu kimyasal GDO’lu bitkilerden mi üretiliyor. Hatta bu forumda bu herbisitin nasıl kullanılacağını uzun uzun anlatan yazılar gördüğümü hatırlıyorum. Yeniden aramaya gerek görmedim.
Yukarıda açıkladığım evrimin kuralları bu konu için de geçerli. Direnç geliştirilen çalılar ortaya çıkıyorsa yeni nesil herbisitler geliştirilecek.
Alıntı:
Bu sebeple Dow Chemical'ın Monsanto ile koordinasyon içinde geçtiğimiz Aralık ayında 2,4D denilen aktif maddeye karşı dayanıklı gen için müracaat ettiğini biliyor musunuz? Aynı zamanda "Agent Orange" deinlen kimyasalın aktif maddesi olan 2,4D nedir, bir fikriniz var mı?
|
Hiç bir fikrim yok. Dediğim gibi bilmediklerimi bilmediğimi söylemekten çekinmem. Sırf cevap yetiştireceğim diye Google da araştırma yapmama da gerek yok. Ama yukadıda daha önce yazdıklarım, doğrudan kendi bilgi dağarcığımda olan bilgiler.
Bir zahmet GDO lu ürünlere karşı olanlardan biri bu konuda bizi bilgilendirsin. Belli ki siz biliyorsunuz. Bu bilgilendirmeyi bir başkası yapsın lütfen.
Alıntı:
BT Pamuk sebebiyle Hindistandaki 200 bin çiftçi intiharını bize anlatır mısınız?
|
Adamlar intihar ederken yanlarında olmadığım için çok şey anlatamayacağım. Ama insan ölümü çok üzücü bir şey olduğu için buna Google da bakma ihtiyacı duydum.
Bu intiharlara ilk dikkat çekilen yıl 1990 yılı imiş. Hindistan hükümeti önce bu intiharları inkar etmiş ve sonrasında kabullenmiş. Bu intiharlar sürekli artış göstermiş ve toplamda büyük rakamlara ulaşmış. Ama gözden kaçırılmaması gereken bir durum var. GDO lu pamuk üretimi Hindistan’da 2002 yılında başlamış. Şaka yapılacak bir durum değil ama ben de şunu sormadan edemeyeceğim. Bu intiharların büyük bir kısmı GDO’lu pamuk üretiminin başlamasından önce olmuş. Şimdi bu çiftçiler ‘GDO lu pamuk üretimine geçilecek biz mahvolacağız, bari peşin peşin intihar edelim’ mi demişler? Öteki ülkelerdekiler niçin intihar etme gereği duymamışlar?
Belli ki bu intiharların arkasında çok daha derin sosyolojik olaylar var. Sizin ifadenizden GDO lu pamuk üretimi yasaklansa bu intiharların şıp diye kesileceği gibi anlam çıkarıyorum. Sadece soruyorum. Doğru mu anlıyorum?
Alıntı:
Wikileaks belgelerinde çok net bir şekilde ortaya çıkan, ülkelerin gdo ithal etmeleri için her türlü yöntem ve tehditin kullanılmakta olmasına ne diyorsunuz? Düşündüğünüz gibi gayet sağlıklı GDO'lu besinlerin türlü numara ile ülkelere sokulmaya çalışılmasında ne gibi gereksinim olabilirdi ki?
|
Medyayı yakından takip ederim. Ama bu herşeyden haberim var anlamına da gelmez. Buraya o belgelerden alıntıları koyarsanız, inceler görüşlerimi söylerim. Ancak daha önce sorduğum soru hala geçerli. ABD bu ürünlerin kullanımını kendi ülkesinde yasaklamış mı?
Genel bir bilgi vermek gerekirse, her ülke kendi ürününün promosyonunu yapmak ve kullanımını yaygınlaştırmak ister. Örneğin, uçak alacaksanız iki büyük üreticiden birini, Boeing veya Airbus’ı seçmek zorundasınızdır. Bunun için siyasi ortamlardan da yararlanılabilir. Sen de gözünü açıp kazıklanmamaya çalışırsın.
Yine de ummadığım bir bilgi varsa diye buraya alıntılayacağınız belgeleri bekliyorum.
Alıntı:
Caen Üniversitesinde yapılan araştırmanın 15 Şubat 2012 tarihinde yayınlanan bilimsel makaleye göre GDO'lu ürünlerdeki BT toksininin Monsanto'nun bugüne kadar iddia ettiği üzere sadece hedef böcekte aktif olup insan ve diğer memelilere bir etkisinin olmadığı savı çürütülmüş oluyor.
Bu araştırmaya göre GDO'larda bulunan BT toksininin insan hücrelerini tahrip edebileceği anlaşılmış oluyor.
Aynı çalışmada glyphosate (roundup) içeren ot ilacının çok küçük bir dozunun dahi, bu konuda yapılmış başka araştırmalarda da belirlendiği gibi insan hücrelerinde tahribat yaptığını göstermiş.
Çok özetle bu araştırmayı yapan bilim insanları diyor ki;
GDO'larda bulunan modifike edilmiş BT toksinleri aslında hedef olmayan insan hücrelerinde etkisiz ve eylemsiz değildir ve GDO'lu bitkilere özel pestisit kalıntılarıyla birlikte ilave yan etkiler gösterebilir.
|
Sadece özetini görebildiğimiz bu makale bende hayal kırıklığı yarattı. Belli ki siz çok önemsemişsiniz.
Tam altı kişinin yazdığı bu makale özetini tekrar tekrar okudum. İngilizcem iyidir ama yine de ben yanlış mı anlıyorum diye bir kaç kere okudum Adamlar GDO lu ürün içindeki BT pestisitiyle birlikte glyphosate bazlı herbisitlerin müşterek etki makenizmasını çalışıyorlar ama hükmü BT pestisitiyle birlikte diğer petisit kirlenmesi için veriyorlar. Bu makalenin özetinde bile bir özen görülmüyor.
Buyurun işte burada:
Alıntı:
In these results, we argue that modified Bt toxins are not inert on nontarget human cells, and that they can present combined side-effects with other residues of pesticides specific to GM plants
|
Bu hükme nasıl varılabilir. Kendi yazdıkları makaleyi şöyle bir alıcı gözle okumamışlar mı?
Maşallah, onların bu araştırılmadan varılmış hükmüne hemen sahip çıkıp siz de şöyle yazıyorsunuz:
Alıntı:
GDO'larda bulunan modifike edilmiş BT toksinleri aslında hedef olmayan insan hücrelerinde etkisiz ve eylemsiz değildir ve GDO'lu bitkilere özel pestisit kalıntılarıyla birlikte ilave yan etkiler gösterebilir.
|
Bu makale yine de önemli. Ancak eksikleri var. Şöyle ki, bahse konu kimyasalların GDO lu üründeki konsantrasyonları nedir? Gıdanın işlenmesi durumumunda (Örneğin pişirme) bu konsantrasyonlar ne olur? İnsan bunları aldığında vucudundaki konsantrasyonları ne olur gibi bilgilerle desteklenmedikçe bu makale tek başına hiç bir hüküm için referans olamaz.
Bütün gıdalarda muhtelif oranlarda toksinler bulunur. Ama daha önce de söylediğim gibi bunların risk seviyeleri nedir, hangi konsantrasyonlar güvenli kabul edilebilir belirlenmesi gerekir.
Siz muhtemelen hiç patates yemiyorsunuzdur. Çünkü onda da değişik miktarlarda toksinler (solanine ve chaconine) var. İnanın ki ben bunu çoktandır biliyorum ve patates yemeye de devam ediyorum. Bundan sonra sanırım siz yemezsiniz. Veya patatesteki konsantrasyonunun zararlı olup olmadığını sorgularsınız. Hah! İşte ben de onu sorguluyorum. Yukarıdaki makalede bahsedilen kimyasalların GDO lu üründe bulunma konsantrasyonlarını sorguluyorum.
Burada GDO lu ürünlere karşı çıkan arkadaşlar patatesteki solanin kimyasalının hücrelerine neler yapabileceğini bir öğrenseler eminim bir daha patates yemeye tövbe ederler.
Buyurun! Ben ne biliyorsam yazdım. Hem de hiç bir araştırma yapmadan. Bir araştırma yaptıysam onu da açıkladım. Demek ki bilgi durumum sizin aşağılamaya çalıştığınız gibi değilmiş.
Selamlar..