ZEYTİNDE
MEKANİK HASAT
Murat ÖZALTAŞ
Zir. Mühendisi
ZEYTİNDE HASAT
1. GİRİŞ
Tüm zeytin yetiştiricisi ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’de de zeytin üretim masrafları içerisinde hasat masrafları halen en yüksek paya sahiptir. Bu nedenle hasat, zeytin yetiştiriciliğindeki önemli sorunlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
1.1. Ülkemiz zeytin işletmelerinin bazı önemli özellikleri (Dizdaroğlu ve ark.,2003)
Ülkemiz, alan ve ağaç sayısı bakımından, dünyada zeytin yetiştiriciliği yapan ülkeler arasında dördüncü sırada yer almaktadır. Ağaç sayısı: 95.000.000, Alan: 572.000 ha.
Türkiye’nin toplam tarım alanlarının %2’sini zeytinlikler oluşturmaktadır.
Bu zeytinlik alanların % 75’i meyilli ve yamaç, % 25’i ise düz arazilerde yer almaktadır.
Ortalama plantasyon yoğunluğu 166 ağaç /ha'dır.
Plantasyonlardaki ağaçların % 25’i yaşlı veya verimden düşmüş ağaçlardır.
1.2. Yetiştiricilikte ve Hasatta İşgücü Kullanımı
Ege Bölgesinde, yağlık ve sofralık zeytin üretiminde girdi kullanımı ve masrafların analizine ilişkin veriler çizelge 1. de gösterilmiştir.
Çizelge 1. Yağlık ve Sofralık üretimde bakım masraflarının oransal dağılımı (%)
(Birleştirilmiş yıllar ortalaması) (Dizdaroğlu ve ark.,2003)
Bakım işlemleri
Yağlık
Üretim Sofralık
Üretim
Budama ve artıkların toplanması 10,1 10,4
Toprak işleme 14,8 18,8
Sürüm (pulluk) 7,9 9,9
Ara çapa (kültivatör
vb.) 2,0 4,3
Diskaro çekme 0,0 1,3
Çapalama ve dip temizleme (elle) 4,9 3,3
Gübreleme 6,2 5,9
İlaçlama 3,0 13,6
Sulama 1,4 14,5
Hasat ve nakliye 64,4 35,4
Bakım masrafları toplamı 100,0 1,4
Grafik 1. Yağlık üretimde yetiştirme işlemlerine göre bakım masraflarının dağılımı
(Birleştirilmiş yıllar ortalaması)
Grafik 2. Sofralık üretimde yetiştirme işlemlerine göre bakım masraflarının dağılımı
(Birleştirilmiş yıllar ortalaması)
Grafiklerden de anlaşılacağı gibi yetiştiricilik işlemleri içerisindeki en büyük payı hasat almaktadır.
2. EN UYGUN HASAT ZAMANININ BELİRLENMESİ
2.1. Zeytinin Değerlendirme Şekli ve Hasat Zamanı
Optimum hasat zamanı, zeytinin değerlendirme amacına göre farklılıklar gösterir. Buna göre genel olarak zeytinin değerlendirme şekli ve hasat zamanı şöyledir:
2.2. Hasatta Olgunluk Kriterleri
Yeşil Sofralık :
Renk sarımsı yeşile döner
Taneler normal iriliğe erişir.
Doku sertliğini biraz kaybetmiştir.
Siyah Sofralık :
Çeşide has olgunluk rengini almıştır.
Kararma kabuktan meyve etine geçmiştir.
Taneler normal iriliğe erişmiştir.
Yağlık :
Ağaçta yeşil meyve kalmamıştır.
Tüm meyveler karardığında yağ oranı maksimumdur.
Kabuk etten kolayca ayrılır.
Meyve iki parmak arasında sıkıldığında çekirdek kolayca ayerılır ve sap çukurundan meyve suyu çıkar.
3. GELENEKSEL HASAT YÖNTEMLERİ
Hasat yöntemleri, bölge halkının sosyo-ekonomik koşulları, çeşit özellikleri, ağaç ölçüleri gibi faktörlere bağlı olarak farklılıklar gösterir. Mevcut uygulamalar genel olarak üçe ayrılır.
3.1 Yerden Toplama : Bu yöntemde; fizyolojik olarak olgunlaşan ve ağaç dibine dökülen zeytinler yerden elle toplanır. Bu yöntemle toplanan zeytinlerin sofralık değerleri düşüktür, daha ziyade yağa işlenirler. Fakat yağa bile işlense, yere düşerken oluşan yara bere ve çizikler yağın kalitesini düşürmektedir.
3.2 Doğrudan Ağaç Üzerinden Toplama : Kalite açısından hemen hemen en iyi toplama şeklidir. Olgunlaşan zeytinler elle sıyrılarak toplanır. Bu şekilde toplanan zeytinler hem sofralık hem yağlık olarak değerlendirme açısından kalite özelliklerini korurlar.
3.3 Sırıkla Silkerek Toplama : Bu yöntemde, olgunlaşan zeytinler sırıklar vasıtasıyla çırpılarak dökülür ve toplanır. Çevremizde görülen en yaygın hasat yöntemidir. Fakat hasat sırasında meyvenin ve ağacın göreceği zararlanma dan ötürü tavsiye edilmemektedir.
3.3 Geleneksel Hasat Yöntemlerinde Karşılaşılan Problemler
• Meyvedeki Zararlanma : Sırıkla hasat sırasında vurma, çarpma ve darbelerden dolayı meyvede oluşan yaralanmalar, kayıplar.
• Vejetatif Organlardaki zararlanma : Yine özellikle sırıklama ile hasatta dal, filiz ve gözlerde meydana gelen hasarlar nedeniyle bir sonraki yılın verimi negatif yönde etkilenmektedir. Periyodisite daha sert bir şekilde görülmektedir. Ayrıca çeşitli hastalıklar bir ağaçtan diğerine bulaşmaktadır.
• İşgücü Teminindeki Zorluklar ve Maliyet : Kısa bir zaman dilimine sıkıştırılması gereken yoğun işçilik faaliyetlerinin hem maliyeti yüksek olmakta hem de işgücü temini zorlaşmaktadır.
4. ZEYTİN HASADININ MEKANİZASYONU
4.1. Mekanik Hasatta Kullanılan Küçük Alet ve Makineler
Mekanik aletler : Esası bir süpürge ve tırmıktan ibaret olup, yerdeki zeytinleri toplayacak şekilde tertiplenmiştir. Değişik şekillerde dizayn edilenleri mevcuttur.
Havalı Cihazlar : Bunlar ağacın dibindeki zeytinle beraber, aynı yoğunlukta ve daha aşağı yoğunluktaki parçaları emebilen, aspiratörlerdir. Bazıları meyveleri doğrudan ağaç üzerinden emerek toplayabilmektedir.
Basit Çekme Aletleri : Bunlar el ile kullanılan taraklardır. Kullanımları yorucudur. Fakat bu aletler küçük boylu ağaçlardan oluşan işletmelerde yararlı olmaktadır.
Hareketli Makineler :
Elde veya sırtta taşınabilir dal sarsıcıları
Pnömatik (Hava Kompresörlü) çırpıcılar.
Elektrik enerjisi ile çalışan sıyırıcılar.
Yukarıda bahsedilen tüm bu aletlerin etkinlikleri zayıf olmakla beraber, büyük makinelerin ulaşamadığı geleneksel zeytin bölgeleri için düşünülebilir.
4.2. Büyük Makineler
Traktöre takılır Tipte Gövde ve Ana Dal Sarsıcıları :
Bu makinelerde iki türlü sarsma hareketi vardır :
Tek yönlü sarsma hareketi
Çok yönlü sarsma hareketi
Tam Teçhizatlı Hasat Makineleri :
Mekanik hasadı gerçekleştirmek üzere üretilen makineler kullanıldıkça, hasatta insanın rolü gittikçe daha da azalmaktadır. Tam bir mekanizasyona ancak bir kişi tarafından sevk edilebilen, kullanılabilen ve zeytinleri toplayabilen bir makine ile erişilebilir.
Bu makineler çok şematik olarak şöyledirler ; bir sarsıcı , yönlendirilebilen bir kol üzerinde yer almıştır. Toplayıcı bir traktörün önüne monte edilmiş ters bir şemsiye biçiminde ağaç gövdesi etrafına yerleştirilmiştir. Düşürülen meyveler, havalı bir kanalla traktörün arkasındaki bir kaba aktarılır. Makine tek bir kişi tarafından yönetilir.
4.3 Çeşitli Hasat Yöntemlerinin Karşılaştırılması
Çalışma koşullarının zorlu, işgücünün pahalı ve temininin güç olması, ayrıca elde edilen ürünün kalitesi ve ağaç üzerinde olumsuz etkileri nedeniyle klasik hasat yöntemlerinin, zeytinciliğin bugünkü ihtiyaçlarına yeteri kadar cevap vermediği görülmektedir.
Çizelge 2. : Çeşitli Hasat Yöntemlerinde Kütle İş Başarıları (Caran, 1994)
HASAT YÖNTEMLERİ İŞ BAŞARISI
(Kg/h-BİİG)
El ile Hasat 19.6
Pnömatik Tarak 29.9
Pnömatik Çırpıcı 43.2
Pnömatik Sarsıcı *1* 45.5
Mekanik Çırpıcı 60.0
Sırıklama 62.5
Pnömatik Sarsıcı *2* 66.7
Küçük zeytinlikler ve büyük makine kullanımına uygun olmayan plantasyonlar için önerilebilecek pnömatik ve mekanik makinelerle işgücü verimliliği birkaç misli arttırılabilmektedir. Bununla birlikte kullanımlarının yorucu olması nedeniyle sınırlı ölçüde yayılmışlardır.Yapılan çalışmalarda meyveyi düşürme konusunda en uygun çözümün, gövde **** dalların sarsılmasıyla elde edileceği tespit edildi ve bu amaçla çeşitli tip ve yapıda sarsıcılar geliştirildi.
Mekanik Hasadın Gerektirdiği Agronomik Koşullar :
Hasatta mekanizasyonun başarılı olabilmesi için; Plantasyon yapısı, Taç hacmi, Taç yoğunluğu, Ağaç formu, Tane karakteristikleri, Olgunlaşma periyodu ve Olgunlaşma tarihi gibi faktörlerin bazı özellikler sergilemesi gerekir.
Plantasyon Yapısı : Plantasyonun yoğunluğu ve arazinin eğimi, makinenin hareket yeteneğini sınırlamayacak yapıda olmalıdır.
Taç Hacmi : Ağaç hacmi ve sarsıcı etkinliği arasında negatif bir korelasyon vardır. Sarsma hareketinin teorik incelemesi yapıldığında, sarsılan ağaç kütlesi ile sarsıcı kütle arasındaki ilişki rahatlıkla anlaşılmaktadır.
Taç Yoğunluğu : Bu durum dalların **** gövdenin daha kısa sürede kavranması yanında vibrasyon süresince tanelerin daha serbest hareket etmesine olanak tanır.
Ağaç Formunun Adaptasyonu : Ağaç formu ve hasat şekli arasında yakın bir ilişki vardır. Ağaç gövdesinin kolayca ve kısa sürede, sarsıcı makinenin pensi tarafından kavranabilmesi için ağaçların 80-100 cm.lik tek bir gövdeye sahip olması öngörülmektedir. Ayrıca vibrasyon süresini azaltma ve meyve dallarına kadar en az kayıpla iletimini sağlama açısından ağaçları en fazla 3-4 ana dal taşıması gerekir. Esnek dal ve sarkık yapı sarsıcı performansını düşürür.
Tane Karakteristikleri : Vibrasyonda tane düşüm oranını belirleyen faktör R/P olarak gösterilen Kopma direnci / Tane ağırlığıdır. Bu nedenle seçiminde mümkün olduğu kadar düşük "R/P" oranına sahip olan çeşitler seçilmelidir. Diğer bir faktör ise tane sap uzunluğudur, vibrasyonun bir kısmı sap tarafından absorbe edilmektedir. Sonuç olarak iri tane ve kısa sap vibrasyona daha iyi cevap verir.
Olgunlaşma Periyodu : Hasadı tek uygulama ile gerçekleştirebilmek için olgunlaşma periyodu kısa olan çeşitlerin seçilmesi gerekmektedir. Bu hasadın mekanizasyonunda karşılaşılan en büyük sorunlardandır. Çünkü çeşitlerin çoğu geniş bir olgunlaşma yelpazesine sahiptir. Bu özellik optimum hasat tarihinin belirlenmesini güçleştirmektedir.
Olgunlaşma Tarihi : Bahçe tesis edilirken olgunlaşma tarihi konusunda farklılık gösteren çeşitler seçilmemelidir. Bahçe çeşit bakımından homojen bir yapıda olmalıdır.
Sonuç olarak mekanik hasada uygun, ideal bir çeşidi tarif etmek gerekirse; 80-100 cm. uzunluğunda tek bir ana gövde, 3-4 ana dal, mümkün olduğu kadar iri taneler ve kısa sap, alternansa karşı daha az duyarlı ve kısa bir olgunlaşma periyodu önemli özelliklerdir.
4.3. TUTUNMA KUVVETİNİ AZALTICI KİMYASAL MADDE
UYGULAMALARI
Hasat makinelerinin etkinliğini arttırmak için tane tutum kuvvetini azaltıcı çeşitli kimyasal maddeler üzerinde ( Özellikle Etherel ve Alsol ) denemeler yapılmıştır.
Söz konusu maddelerin şu özellikleri taşıması gerekir :
Tek bir pülverizasyonda etkili olması
Vejetatif sisteme zarar vermemesi
Yağda kalıntı bırakmaması
Pahalı olmaması
Uygulamalarda önemli oranda yaprak dökülmeleri meydana gelmiş, ayrıca yağda toksik kalıntı Problemi ortaya çıkmıştır. Bu konu ile ilgili daha fazla çalışmalara ihtiyaç vardır.
5. TÜRKİYE ZEYTİNLİKLERİNİN MEKANİK HASAT AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Türkiye zeytinliklerinin hasadın mekanizasyonu açısından büyük oranda yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu söyleyebiliriz. Plantasyon ve işletmelerle ilgili genel tespitler şöyle sıralanabilir (Caran, 1989) .
İşletmelerde zeytinle birlikte, karışık olarak bağ, incir, antepfıstığı ve tütün gibi diğer tarımsal ürünlere de yer verilmektedir. Bu karışık yetiştiricilik mekanizasyonla ilgili problemlere yol açmaktadır.
Zeytinliklerin %25’i ovada , %75 ‘i dağlık-yamaç arazide ve parçalı durumdadır. Ortalama zeytin bahçesi büyüklüğü; Yağlık: 12,1 da, Sofralık: 11,7 da. (Dizdaroğlu ve Ark.,2003)
Bölgelerde genellikle tek gövdeli yetiştiricilik hakimdir. Bu elverişli bir durumdur.
Taç oldukça sıktır ve çoğunlukla budanmamıştır. Dallar çok sarkık durumdadır ve meyvelerin düşürülmesi açısından uygun değildir. Bu nedenle tüm bölgelerde mekanik hasada uygun budama şeklinin uygulanması gerekir. Yani 80-100 cm. lik tek bir gövde üzerinde maksimum 3-4 ana dal taşıyan, sarkık dalları elimine edilmiş, rijit-dikine gelişen bir yapı kazandırılmış ağaç formu benimsenmelidir.
Sıra arası mesafeler genellikle uygun olmamakla birlikte, mekanik hasada uygun tesisler de mevcuttur.
Özellikle büyük hacimli ve kütleli ağaçların sarsıcı ile hasadı için uygun tip ve güçte traktör temini sorun olmaktadır.
Satın alma gücü düşük olan işletmelerin yüksek fiyatlı traktör ve iş makinelerini edinme şansı düşüktür. Bu durum üreticilerin bir araya gelmesini zorunlu kılmaktadır.
SONUÇ
Mekanik hasat konusunda mevcut plantasyonlar genellikle uygun koşullar sunmamakta ve hasat makinelerinin karlılığı uzun bir kullanım periyodu gerektirmektedir.
Ancak zeytin yetiştiriciliğinin daha modern ve karlı olabilmesi için, zeytin yetiştiricilerinin işletmelerini ticari bir girişim olarak görmeleri, zeytini gerçek bir yatırım unsuru olarak düşünmeli ve teknolojik gelişim ritmini izlemeye çalışmaları gerekmektedir. Her şeyden önce bahçe tesis aşamasında, mekanizasyona uygun agronomik istekler göz önüne alınmalıdır.