Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi alcen
Sevgili Doğayla Barış,
inanamıyorum nasıl yazmadan geçmişim ben bu sayfayı,oysa defalarca dolaştım
affedin lütfen.
Yaptıklarınıza bakınca sizi tebrik etmemek mümkün değil,bende müzikle uğraşılan
bir evde büyüdüm.İki ağabeyim, ikiside bütün enstrumanları çalarlar
ve bizim evimizde
her akşam fasıllar olurdu,küçük ağabeyim hala devam ediyor yaz akşamları
bahçede fasıllar yaparız ut eşliğinde.
Dedenizin hikayesi beni çok etkiledi, inanın okurken gözlerim doldu sanki herşeyi
yaşar gibi oldum.İnsan yaşadığı süre neler görup yaşıyor,yaşamı boyunca bıraktığı evladını
içinden hep sevmiş özlemiştir.
Herşey gönlünce olsun,fıstık geri geldimi merak ettim doğurmak için biryere sığınmış
olabilir.
Sevgiler selamlar......
|
Merhaba sevgili alcen, iki gündür yağmur-rüzgar- fırtına perişan haldeyiz. Elektrikler sık sık kesiliyor, netten düşüyoruz , mesajlar karman çorman oldu.
Yaşam boyu hepimiz bir hikaye yazıyoruz aslında. Hüzünlü bir öykü...İki evladı arasında seçim yapamıyor. Anadolu da bıraktığı çaresiz, ona muhtaç... Diğeri paşa torunu , hanedan prensi olacak ve güçlü bir aile içinde korunur mutlaka....Hayat böyle bir şey işte...
Rahmetli dedemin gövdesi Çanakkale ve Rus harbinde aldığı yaralarla engebeli bir arazi gibi olmuş, Gazi madalyası vermişler ama şimdi maalesef kendi de yok, madalyası da. Ben doğmadan vefat etmiş. Hikayeleriyle büyüdüm...
Çok üzgünüm fıstık da yok artık. ....

Sevgilerimle.