aslında yazdıklarınızı okuyunca gerçekten doğayı seven yeşillik her türlü alanla ilgilenen biri olduğunuzu farkettim bu çok hoş birşey. gözünüzden çoğu şey kaçmamış bugüzel

şimdi teker teker yönlendirdiğiniz sorulara elimden geldiğince yardımcı olmak istiyorum.
ormanlık o alanlarda, belirttiğiniz insan elinin değmediği o güzel yerlere ne kadar da sorun gibi gelse de, bana sorarsanız doğanın kendini yenileme ve rekabet çalışmasından başka birşey değil. çok mecburi değilse doğayı kendi haline bırakmak en iyisi.
hele hele sarmaşıkların marifetlerinden bahsettiğinizde bir gülümseme tuttu beni, çünkü o sarmaşıklar 2 yıl içinde bir ağacın tüm sistemine yerleşirken ana gövdeyi bile kurutabilecek durumda iken, bunu başaramamış hem de 10 yılda.. acaba insan eli değseydi 10 yılda ağaç kurur muydu yine bilinmez
bahsettiğiniz gövdedeki deliklerden girmiş böcekler muhtemelen yazıcı böcekler dediğimiz Scoltidae, familyasından Scolytus rugulosus türüdür. cambaz böceklerdir bunlar. ve bunlarla mücadelede kimyasal mücadele zordur... hele hele ana gövdeye girmişlerse... yapabileceğiniz, bu zamanda onları şaşırtmak amacı ile şöyle bir mücadele yöntemi önerebiliriz:
Mekanik Mücadele
Nisan, haziran ve eylül aylarında olmak üzere yılda üç kez ağaçlara taze veya solmuş dallar tuzak olarak asılmalı, parazit çıkışı olduktan sonra bu tuzak dallarda talaş çıkmaya başlar başlamaz, hepsi toplanıp yakılarak imha edilmelidir. bunlar hangi ilaçlamalar ilaçlar ile yapılır derseniz,
Azinphos Methyl % 25 WP 300 g
Carbaryl %50 WP 200 g
Carbaryl %85 WP 100 g
Methiocarb %50 WP 150 g
Aynı şekilde,
bulaşık dallar bahçeden uzaklaştırılmalı, özellikle fidanlıklarda yerde kuru dal bırakılmamalıdır.
Tekrar edecek olursak;
• İlkbaharda nisan-mayıs aylarında yapılacak gözlemlerle kurumuş dallarda ergin çıkışları görülür görülmez birinci ilaçlama ve ilacın etki süresi dikkate alınarak ikinci ilaçlama yapılır. İkinci döle karşı yine aynı şekilde temmuz, ağustos aylarında yapılacak.
aşı konusunda hala emin iseniz kendinizden, merak ediyorum gelen kalemler bu gövdeye nasıl uyarlanacak.. bence bu şekilde darbeler yemiş bir ağaca böylesi bir aşı yapmak yerine, ormanın en güzel yerinde o çeliklerinizi dikmeniz daha güzel olacaktır. yine de ben yapacam derseniz, yardımcı olmak isterim.
zehirli sarmaşıklara ilaç atmak istememeniz mantıklı çünkü bitki sistemi ile bizzat ilgili olduğu için belki bitkinizi de kendisi ile götürür ölüme..
kestanelerinizin üstünde kurudal bırakmayın... bunlar hastalık ve özellikle zararlılara davetiye ve kışın barınma yeridir... (özellikle yazıcı böcekler kışı oralarda geçirmektedirler..)
kanımca, spesifik ilaçlar sarmaşığa etki eder fakat ağaca etki etmez. ama sistemik ilaçları önermem. yaptığınız kültürel mücadeleye gelince, gayet güzel ve etkili görünse de kesin çözüm getirir mi zor.. hiç olmazsa testere veya balta artık ne ile sarmaşık köklerini ağaçtan ayırıyorsanız, kesilen(yaralanan) ağaç kısımlarını petrol yağları ile yarayı kapatmanızı tavsiye ederim. çünkü hastalıkların birinci giriş yerlerinden biri yaralardır.
aşıda ısrar ederseniz, kesmeniz gereken uzunluk standartlara göre 20 cm nin altında olmalıdır. ne kadar anaçtan az varsa o kadar aşı bölgesi iyi tutar bunu böyle bilmek gerekir. yine belirtmek isterim ki o türde bir anaç aşı tutmama olasılığı yüksektir..
halk arasında bilinen hurafelerdir, kireç sürmek hastalıktan korur derler... böyle birşey yoktur. kireç sadece karınca
vb, toprak böceklerinin göbdeden yukarı çıkıp zarar yapamaması için ya da işbirlikçileri olan yaprak bitlerini korumaması için yapılan bir yöntemdir. bazıları ise zevk için bunu yapar bazıları ise bu hurafelere inanarak yapar.. kesin bildiğim budur ki kireç hastalığı önler diye birşey yoktur.
bahsettiğiniz kabuk dökücü ilaç ile ilgili birşey duymadım. fakat, kabuk soyma aparatları var piyasada, veya bazı hormonları ile oynarsınız ağacın bu şekilde kabuk soyabilir. net birşey söyleyemem.
Son sorunuza gelince ise şunları söyleyebilirim,
Macunlar
Macunlar, aşı ya da budama bölgesinin dış etkenlerden zarar görmesini ve su kaybını engeller.
Sıcak macunlar:
Kullanılan materyal:
* Zift 500 gr
* Balmumu 500 gr
* İçyağı (eritilip süzülmüş) 300 gr
* Elenmiş ince odun külü 125 gr
* Balık tutkalı 42 gr
Hazırlanışı:
Zift ile balmumu ufak parçalara ayrılıp bir kap içersinde ve alevsiz ateş üzerinde ısıtılarak eritilir. Diğer bir kapta içyağı yine ateş üzerinde eritilir ve sonra zift ile balmumu eriğine katılır. Bunların üzerine ince elenmiş odun külü dökülüp iyice karıştırılarak ısıtılmaya devam edilir. Kaplara dökülür. Macun soğuyunca katılaşır. Kullanılacağı zaman yumuşaması için ısıtılması gerekir. Ancak, macunu çok sıcak olarak kullanılmamasına dikkat edilmelidir.
Soğuk macunlar:
Soğuk macunlar, hazırlandıktan sonra ısıtılmaya gerek kalmadan yumuşaklığının koruyan macun çeşididir.
Kullanılan materyal:
* Ham reçine (çam sakızı) 2 kg
* Bezir yağı 20 gr
* Balmumu 100 gr
* Mavi ispirto 300 gr
Hazırlanışı:
Çam sakızı ateşte eritilir, buna bezir yağı ve balmumu katılır. İyice karıştırılıp eritildikten sonra ateşten indirilerek soğuması beklenir. Sonra yavaş yavaş karıştırılarak ispirto ilave edilir.
Kaynak:
Trkiye Tarim Kredi Kooperatifleri