Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi limon_sever
Halil bey gönderdiğim güneyik otunun çiçekleri, endivyenin çiçeklerine çok benziyor. Onun tadıda acımsı. Acaba yabanisi olabilir mi? Ekildiği yerde çok yıllık oluyor. Tohumları uçuşup yayılarak çoğalıyor.
|
Aslında bu üç otu _güneyik,radika,endivyen_ yan yana ekip görmek ve tatmak gerekiyor. Gerçi biz egeliler otun biraz ekşimtrak olanını severiz, damak tadı alışkanlığından belki...
zaten 'doğa' da rüzgarla, arılarla benzer bitkilerde melezleme yapıyor. Melezleme insan eliyle de gerçekleşiyor.
Örneğin Sn Demana' nın verdiği örnekte ki gibi;
Ege Üniversitesinin ürettiği, menemen ovasının yenmesi çok güzel 2121 domatesi vardı. Pembe domatese benzerdi biraz. Yamuk yumuk bir şeydi ama süper 2121 diye melezi çıkınca tarih oldu. Şimdi bulamazsın. Süper 2121 de melezlendi ve joker domates adını aldı. Her defasında şekli daha güzelleşti.Tadı birbirine yakın olsa da ben ilk halini _ çocukluğumdan mıdır yoksa nostaljisinden midir; çok severdim.
Bilemiyorum her halde tarihinde ilk domates yamuk yumuk ve biraz ekşimtraktı. Ama vitamin değeri olarak _melezlemede_ bir şey kaybettiğini de düşünmüyorum.
Ancak şu gözden kaçmamalı, melezlenme ister doğal yolla ister insan eliyle olsun hibrit olandan çok farklı.
Benim bildiğim hibrit, benzer olan değil çok farklı bitkilerin o tohuma yedirilmesidir.
Örneğin;
şu pazarlarda en çok satılan çarli domatesi, yedi hastalığa dayanıklı. Çünkü o hastalıklara yakalanmayan yedi farklı ve ona pazar değeri veren bitkiden geliştirilmiş. Tabii tohum üzerinde bu kadar oyun oynarsan _ belki de istenerek_ bir daha verime gelmiyor. Tohum kısırlaşıyor... diye biliyorum.
GDO ise daha da farklı, tohuma hastalıklarına dayanıklı hem farklı bitkiler, hem hayvan geni _ börtü, böcek_ ekliyorsun.
Örneğin mısırın ağaç gibi olması ve daha çok ürün vermesi, kuraklığa daha çok dayanması v.b. için başka bitkileri eklerken, koçan kurdu için eşek arısı geni ekleyebiliyorsun.
Neden çünkü eşek arıları insan için yararlı değil ve yok ediliyorlar_ edildiler_ zehirli tarım ilaçlarıyla.
Eskiden hatırlarım mısır sularken eşek arısı bazen ensemizden sokardı. Mısır tarlasında ne işi var derdik, kızardık.

Anlam veremezdik.
Mısır kocan kurdu yumurta yaptığında, mısır bir çeşit eşek arıların duyabileceği koku salgılarmış. Eşek arısı da gelir o yumurtanın üzerine yumurtasını bırakırmış. Kocan kurdu larvaya çıktığında, eşek arısı yumurtası da çatlar larvadan beslenirmiş, öldürürmüş.
Çocukluğumdan beri en çok iki hayvandan çektim, bir beni 7 defa sokan akrep diğeri hala sokmaya devam eden eşek arısı.

Ama bunca tecrübeden sonra yolunu buldum. Onlarla karşılaştığımda hiç kıpırdamıyorum, dakikalarca öyle duruyorum, elimi, gözümü bile oynatmıyorum; beni odun sanıyor.
Akrebi bilmiyorum ama eşek arısına _ bunu öğrendikten sonra_ hep saygı duyarım.
Sevgiler...
Sevgiler deyince _ laf lafı açıyor_

sadece sevgililer günü değil, sevgilisi olmayanların da dünya insanlık gününü kutlar ve hediye düşünülmüş bir şeyse güzeldir, iyidir... derim.