Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mehmetckc
İyi dilekleriniz için teşekkür ederim Sayın Önen,
Aşağıda belirtmek istediğim bazı hususlar ve sormak istediğim bir kaç soru var. Bir göz atmanızı rica edeceğim.
O zaman maksimum uygulama miktarı ağacın taşıyabileceği sıvı miktarı kadar, minimum uygulama miktarı da ağaçta kuru yer kalmayacak kadar demek uygun olacaktır. Bu da tamamen ağacın yüzey alanına bağlı bir ölçü olacaktır. O da yaşa, budama şekline ve ağaç cinsine göre farklılık gösterir.
Gülleci Bulamacı + EtiDot67 karışımı ile yapılan bir uygulamada da EtiDot67'nin ağaç başına verilen dozu kontrolden çıkmış oluyor. Sizce bunun bir sakıncasını görürmüyüz?
İlk uygulamada %0,5 seçmemin sebebi ağaçlardın tepkisini görmek istememdi, sonraki uygulamalarda dozaj değişecektir.
EtiDot67'de düşük doz denemeye gerek görmedim çünkü babam daha önce (her ne kadar ne uyguladığını hatırlamasa da) bor takviyesi yaptığını ve sonucun gayet olumlu olduğunu söylüyordu.
Ayrıca sormak istediğim bir husus Pazartesi günü bu şekilde 1.000 lt çözelti ile yaklaşık 500 adet zeytine uygulama yapıldı ve arkasından dün sağanak yağmur yağdı. Bu durumda yaprak uygulamasını yenilemek ne kadar gerekli?
Bir de sulama suyu ile yapılan uygulama ile yaprak uygulamalarının etkinlikleri sizce neleri kapsar acaba?
Saygılar,
|
Evet katılıyorum. Eğer ağacımda bir hastalık belirtisi varsa veya şüpheleniyorsam _verilen oranlarda_ ağacı adeta yıkarım.
Yoksa atar geçerim. Ağaca kaç gr. ilaç gider hesabı yapmam. Onun için ağaça şu kadar ilaç ya da gübre atılır konusu kafama basmıyor. Zaten bunu hesaplamak da kolay değil.
Bence etidot67 meyve ağaçlarına _ zeytinlere_ en çok üç defa atılmalı. İkisi çiçekten önce olmalı. Biride meyve tutunsun ve beslensin diye meyveler bir az irileştiğinde yani zeytin saçma iriliğine geçtiğinde.
İlaç satıcısının çiçekten önce bir defa atılır _bor içerikli yaprak gübreleri için_ görüşlerine katılmıyorum.
Buradaki amaç meyve oluşumunu sağlayacak
salkımlarım doğuşunu sağlamak, ikici atım ise
salkımlarda meyve oluşumu içindir.
Yani ne kadar salkım varsa o salkımlarda o kadar meyve...
(arbeguena)
Örneğin bir dalda normalde 10 salkım
doğuyorsa ve 3 erden 30 zeytin tanesi demektir. 12 salkım doğarsa 36 zeytin tanesi demektir.
Meyve tutuktan sonra yani çiçekten sonra ilaç firmalarının aksine iki değil bir defa atılmalı.
Bence etidot67 veya gülleci bulamacı ile karışımı atıldıktan sonra, yağışsız bir gündüz bir gece yeter.
Zaten a
tılan aynı zamanda bir gübredir _ mantar hastalıkları için kullanılmış olsa dahi_
yağmurla toprağa karışacak ve faydası olacaktır.
Gülleci bulamacı tek başına
damlama ya da
salma veya
şırlama,
dökme suyu ile verilebiliyor. Etidot67 +gülleci bulamacı verilirse hem topraktaki nematot ve mantar hastalıklarına iyi geliyor hemde gübre olarak çok faydalı olduğuna inanıyorum.
Sebzelerde ise bul bir yetişmiş domateste dozunu fazla kaçırarak_ bilerek_ bu karışımı uyguladım bitki üzerinde hiç bir zararını görmedim.
Yani bu karışım,
sebzelerde de sulama suyu olarak rahatça kullanılabiliyor.
Ayrıca gülleci bulamacı+etodt67 ikisinin her yıl düzenli kullanımında _zeytinde dal kanseri dahil, eğer bu hastalığa yakalanmamışsa_ tek başına onlarca hastalığa yakalanmayacağına inanıyorum
Sadece gülleci bulamacını 2 yıldır kullanıyorum ve meyvelerde özellikle şeftalide kıvırcık hastalığı bile görmedim. Halbuki bu hastalığın tek ilacı bordo bulamacı.
Ben şuna inanırım, yazılıp çizilenlerle tarla uygulamaları bire bir uymuyor. Hava şartları toprak yapıları, ağacın yapısı yani tüm ortam koşulları, denemeyi gerektiriyor. İnsan yaşar, insan biriktirir ve paylaşır bu gerçek zenginliktir, zaten şansımız da yok gibi, düştük bu ikilinin _ gülleci+etdot67_ eline zırdeli olsak da zararı kendimize...
Teşekkürler vede saygılar Mehmet bey.