[serkay66]

Arkadaşlar;
İlgimi çeken türlerden çelikleme için dut dalı istememden anlaşılacağı üzere dut ağacı konusunda merak saldım. İlgim, genelde ipekböceği için yaprak dutu. İlçede ipekböceği yetiştiren Ahmet Abi var, Bursa Kozabirlik Koop.üyesi. Bundan 3-4 yıl önce Kozabirlik sözkonusu dut fidesinden dağıtmış, Ahmet Abi de ödeyemem diye az sayıda satın almış, sonradan hibe olduğunu öğrendiğinde iş işten geçmiş, geçen yıl aynı duttan satı almak üzere Kozabirlik Koop.ni aradım, ellerinde yokmuş, bir daha da dağıtılması belirsiz. Ahmet Abi'den defalarca istedim, zaten sayısının az olduğu ve bir kısmının da tutmadığı gibi gerekçelerle bir türlü elde edemedim. Oysa ipekböceğine yem olarak verdiği dallardan (Küne) istedim, haziran ayında da olsa %20 tutsa yeterdi benim için ama o da olmadı. Allah'ın sevgili kuluymuşum ki -"Allah sevdiği kulun eşşeğini kaybettirir sonra da buldurur" sözüne sonuna kadar inanıyorum bu yüzden- işe gelirken evleri yolumun üstünde ve geçen Aralık atı başlarında eşi bana seslendi baktım bir dut fidesi, meğer bahçede birileri toprağa yakın yerden basmış baltayı kesmiş. 1,20 cm. civarında bir fide, bir-kaç dalını da kendisi çeliklemiş kalanını bana verdi, nasıl mutlu oldum anlatamam. Büroya gelir-gelmez büyük bir özenle 2-3 göz ara ile güzelce kestim. Dut ağacının kabukları soyulmaya müsait olduğu için maket bıçak kullandım keserken kabuğu açılmasın diye. zirai ürün bayii olan mükellefimden yardım istedim fire vermeden altın değerindeki dut dallarını nasıl yetiştiririm diye bana 30 TL.ye güçlü bir sıvı (köklendirici) verdi. Büromda bir leğene su doldurup 10-15 gr. köklendiricili suyun içine hazırladığım dut dallarını biraraya getirip bağladıktan sonra karışımın içine daldırdım ama zaten başparmak kalınlığında olan ana gövdeyi bile 7-8 cm.uzunlukta kesip kullandım. Bir süre sonra içim rahat etmedi çükü havalar soğuyor, akşamları ayaz yapmaya başlamıştı, su içinde zayıf ve gevrek özelliği olan dut ağacı donabilirdi. Karışımı pet şişeye, dalları da poşete koyup geçerken marketten aldığım 100-200 gr.lık nylon poşetlerle birlikte eve götürdüm. Poşetlere toprak doldurup suyu aksın diye altlarından küçük delikler açtım, iyi tutması için toprak hava almasın diye üstlerine de biraz kum serpiştirdim ve plastik meyve kasasına sıra ile döşedim. Sonra dalları poşetlere sokup hortumla can suyu verdim. 2-3 gün sonra tekrar pet şişedeki ilaçlı suyu koydum, suyu iyice aktıktan sonra evin girişine koydum, ev sahibim bu sene kalarifer taktı. Eşim "bunların burda ne işi var" gibilerinden mırıldandı ama yılmadım. Eşimi önceki gün Bursa'ya annesine bıraktım, 1 hafta orada kalacak ben de döndüğüm gibi kasayı oturduğum odaya götürdüm çünkü 2 petek var ve daha sıcak oluyor, yani ben de fide adayları da bayram ediyoruz:-) Eşim döndüğünde de almayacağım, 40-45 tane toprakla dolu poşeti sandıkla taşıyamaz zaten, başka yere de tek tek taşımaya cesaret edemez. Şimdi gece-gündüz 20 derecede ve 1 hafta kadar önce yavaş yavaş gözlerden filizlenmeye başladılar, zaten eşime "kesinlikle dokunma yoksa tutmaz" dedim. Bakalım havalar ısınıcaya kadar kaç tanesi sağ kalacak, seneye kaç fidan dikeceğim ben de bilmiyorum. Ama şu an yeni elbise ve ayakkabı satın alınmış çocuğun sabah uyandığında bayramda giymesi için gece yatarken yastığının altına koyup uyuduğu gibi çok mutluyum.

Seneye çoğaltınca mevcut yaprak dutlarımdan isteyenlere dal gönderirim. Ahmet Abi gibi cimrilik yapmam çünkü onun akıbetine düşmek istemem (birileri gelip diktiğim yerde balta ile traşlamasın). :-)

Ha bir de yaprak dutuna alternatif otsu gövdeli tek yıllık bir bitki varmış, dut yerine ikame olarak yetiştiriliyormuş ama hiçbir iz bulamadım, nasıl bir bitki, nerde bulunur bilmiyorum.
Herkese selam ve sevgilerimle..