View Single Post
Eski 02-02-2012, 00:38   #208
Sûz-i Dilârâ
Ağaç Dostu
 
Sûz-i Dilârâ's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-10-2007
Şehir: Tarsus
Mesajlar: 3,042
Gelelim Hacer'e -Çöpçüler Kralı'ndaki gündelikçi Hacer'e benzettiğim için bu ismi koydum.-

Kızımı bir apartman bahçesinde önüne konmuş kuru ekmekleri kemirirken buldum, kuyruğu kesilmişti -yapana beddua etmek istiyorum ama o kişiden ne farkım kalır diye kendimi tutuyorum, Allah bildiği gibi yapsın.-

Otobüsteydim gözüme çarpınca arabayı durdurup indim, ilk başta benden kaçıp bir araba altına saklandı ama zor bela arabanın altında başına uzanıp okşayınca bana güvendi kaçmadı, ben de aldığım gibi eve.

Önüne konanlara nasıl saldırdığını görünce ağlamıştım. Kemikleri sayılıyordu kızımın. Sonra bir süre evin içinde benden saklandı, sevmeye çalışınca bana tısladı falan ama sonra iyi arkadaş olduk, Üçgen'in bol bol dedikodusunu yaptık onunla.

Bir türlü iyileştiremediğim bir parazit sorunu vardı. Kaç kere Hayvan Hastanesi'ne götürdüm, şurup, iğne kâr etmedi. Dışkısında kurtçuklar olurdu sürekli, sanırım zayıf olmasının sebebi de buydu.

Kesik kuyruğunu, dışarı çıktığım bir sırada ısırıp kanatmış, koltuklara kan bulaştırmış, eve geldiğimde temizlemeye fırsat bulamadan pat diye habersiz misafirler çıkıp gelmedi mi bir de Ama hiç utanmadım durumu açıkladım, onlar da bizdeyken anlamış gibi yapıp arkamdan bol bol dedikodumu etmişler. Anlaşılması kolay bir durum olmadığı için onlara da hak verdim yine de.

Eşimle yaşadığım sorundan dolayı onu üniversite kampüsüne bırakmak zorunda kaldım. Orası araç trafiğine kapalı ve tellerden dolayı köpekler giremiyordu, iki üç tane de restoran vardı yemek bulabilirdi yani.
Ayrılırken en çok üzüldüğüm kedim Hacer oldu. Kesik kuyruğuna bakmak hep içimi sızlatırdı, gözümü sulandırırdı. Farklı bir masumdu o. Şimdi bile çok özlüyorum kızımı.

Sûz-i Dilârâ Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön