Merhabalar,
İzmire yerleşme planlarımız gerçek oluyor, kızımın kaydını yaptırdık. Yaz sonunda taşınma işini de halledersek gerçek İzmir'li oluyoruz inşallah.
Haziran sonuna kadar Ankara'dan kızımın okulu ve onunla ilgili faaliyetler dolayısıyla ayrılamadık.
İzmir'e geldik, ama bir yakınımın önemli bir ameliyatı için geri döndük, Allaha şükür o da başarılı geçti. Tekrar geri döndük, bir müddet İzmir'de ki dostlarla birlikte olacağız, sonra yazlığa geçeceğiz.
Aslında o kadar yüklenecek resim ve aktarılacak konu birikti ki ama internete vınn la girdiğimden yüklemeleri yapamıyorum.
Oturduğumuz evde ve bahçede karınca savaşları son hızıyla devam ediyor. İzmir'e gelince gördük ki, evin bahçesi dağ başı gibi olmuş, otlar neredeyse benim boyumu bulmuş. Eşim benzinli tırpanla anca biçebildi.
İlk gelişimizde pikabın arkasında bavullarımız, üstlerinde 10-15 adet sedir ve ladin bağlı şekilde geldik. Sitede bahçıvanlar kendilerine iş çıkmasına rağmen çok seviniyorlar ağaçları görünce.
Son gelişimiz ise görülmeye değerdi bence; pikabımızın arkasında çapa makinası, ilaçlama makinası ve daha bir sürü ıvır zıvırla çok enterasan bir yolculuk oldu.
Kesinlikle sitede oturanlar bize gene deli Ankarara'lılar geldi diyorlardır eminim.
Bahçenin düzenlenmesi ve çim, çiçek işleri bu sıcaklarda olamayacağı için sonbahar bekleniyor. Ama güller ve 1-2 ay önce dikilen mor salkımlar suladıkça bize teşekkür ederek açıyorlar, çok hoşuma gitti doğrusu.
Buralarda âdet galiba, çok güzel gölge yaptığı için erkek dut dikiyorlar, bizim arka bahçede de bir tane var keşke daha çok dikselermiş, bazen güneş dayanılmaz oluyor.
Dün mandalin bahçesine uğradık, sulama
vb konularında yardımcı olan kişi domates, biber, karpuz, kavun, patlıcan
vb dikmiş, çok sıcaktı ancak hızlıca 1 torba toplayabildim, akşam yemeğe gelen dostlarla birlikte yedik. Hele karpuza kızım bayıldı, tam olmamıştı ama tadı şeker gibiydi.
İşte böyle alışmaya çalışıyoruz, ama her sabah kalktığımda ne güzel İzmir'deyiz diyorum, inşallah hayırlı bir iş yapmışızdır.