Teşekkür ederim ömer bey. Sizlerin ömrü uzun olsun.
Ekim ayında, işyerine uğrayabildiğim günlerden bir gün, Sindel ve Harmanlar köyünden birkaç müşteri ile karşılaşınca sizi, Serkan öğretmeni ve Kaan bey'i sordum. Sizlerin bahçe komşularınız imişler. Sizin ve Serkan öğretmenin oldukça faal olduğunuzu söylediler. Kaan bey'in ise su aradığını söylemişlerdi. Umarım bulmuştur.
Sağolun akif bey.
Civarda'ki bahçelerde pek kimse yoksa, ömer bey'in bahsettiği şeyleri çalıyorlar (hatta, yetişen ürünleri bile çaldıkları oluyor). Bizim bahçenin olduğu yerin hemen yanında'ki bahçe, kayınpederimin kayınçosuna ait ve yaz-kış orada kalıyorlar. Geceleri köpekleri saldıklarından ve dış lambaları devamlı yandığından olsa gerek, hırsızlık için caydırıcı oluyor sanırım.
(Aslına bakarsanız, hırsızlar kafaya koydu'mu, polis karakolunun üstünde ki evi bile soyuyorlar gerçi ama bizde hırsızlık olmadı henüz).
Teşekkür ederim sevgili Canpolat ve sn. Safranlı. Sizlerin ve sevdiklerinizin ömrü uzun olsun.
Hepimiz bu olayları "zaman içinde" dönem dönem yaşıyoruz. (Bende olduğu gibi bazen de, üst üste geliyor. Galiba bu durumda olan birkaç üyemiz daha var).
Ömrümüz olduğu sürece, bu tür olaylar ile karşılaşacağız ve en sonunda da, kendimiz geride kalacak olanlara yaşatacağız.
Sitemizin sevgili Güler ablası, teşekkür ederim. Hoşbulduk.
Bende hepsinin geride kalmış olmasını diliyorum. Yazacak, paylaşılacak şeyler öyle birikti ki, hangi birinden başlayacağım konusunda kafam karıştı. Şimdilik fotoğrafları düzenleme ile işe başladım.
Henüz Ağustos'tan beri paylaşacağım fotoğraflar, sorular, cevaplar duruyor. En iyisi kaldığım yerden, yani Ağustos'tan kalanlar ile başlayayım.
Aslında bazen arada girip paylaşımlar yapabildim ama internet'in olmadığı köyde, cep telefonu ile internete girmek gerçekten çok zor oluyormuş (Bazı üyelerimiz bunu yazıyorlardı. Haklıymışlar). 1-2 defa siteye gireyim dedim ama uzun yazmak durumunda olduğum konuları, cep telefonu ile yazmak zor oluyor. Zaten bilgisayarın kocaman klavyesinde bile doğru dürüst yazabildiğim söylenemez'ken, cep telefonunun o küçücük tuşları ile yazmayı göze alamadım.
Çok fazla yazı yazmadan, arada bir facebook'a girebildim ki, o bile oldukça zahmetli oluyor'du. (Galiba yaşlanıyorum!?).
