Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe
Don zararını önlemeden söz ediyorsak evet. Kalsine olmaması ve bu defa yaz uygulamasının tersine PAR ışınımlarını da olabildiğince yansıtması. Benzer fiziksel özelliklerde kalsiyum karbonat da iş görür. Bunun detayları oldukça uzun, daha sonra yazacağım.
|
O zaman bu yanıtınızdan şöyle bir sonuç çıkıyor;
- Yazın kalsine kaolin
- sonbahar ve kışın don olayına karşın kalsine olmayan kaolin
- hatta kalsiyum karbonat
- Hatta par ışınımlarını da olabildiğince yansıtması açısından özel ve pahalı üretim
olmayan daha büyük tanecik boyutlu kaolin
Bu şu demektir BENCE,
1- kalsine olmuş, particular film özelliğinde yani < 2 mikron altı, < 90 beyazlıktaki en pahalı üretim olan bir kaolin (ki bu özelliklerdeki kaolin kağıt kaplama endüstrisi ihtiyacı için üretilir ) standardına sonbaharda koruyucu ve ilkbahar erken donları için ihtiyaç yoktur. Doğruysa eğer;
2- Üretici için yazın güneş yanıklığı ve de meyve zararlısının yaptığı zarardan(zarar yaklaşık %25) çok daha fazla zarar veren don olayı
(ki zaman zaman süprizdir ve de çoğınlukla tüm meyveyi hatta ağacı/fidanı yani tüm emekleri yok eder) için kalsine olmayan bir kaolin yeterli olacaktır.
Hatta kalsiyum karbonat ın bile yeterli olduğunu düşünürsek, Kalsine olmayan çok daha uygun fiyatlı bir kaolin ürünü veya çok daha uygun fiyatlı kalsiyum karbonat tercihi üretici için hem fiyat hem yarar açısından çok daha uygun ve elverişli olacaktır.
Doğru mudur?
Ki doğru olduğuna inanıyorum. O zaman ben şahsen
Sn Çamtepe’nin 692 no.lu mesajına ve de özellikle şu cümlelerine üreticiler adına saygı duyuyorum.
“Evet, her gün yeni bir şey öğreniyoruz.”