merhaba,
Balkon ziraatine ilgim arttıkça saksı, mini sera ihtiyacım da artıyor.
En sevdiklerim toprak saksılar, onları ham alıp, boyuyor, vernikliyoruz çocuklarla ama toprak saksılar çok pahalı.Geçen aylarda mazımın büyük toprak saksısı kırıldı, yenisi 40ytl, çok zoruma gidiyor o parayı saksıya vermek.Sonra sebzeler var, domatesler, çiçekler var.Plastik saksılar, ki evime sokmak bile istemiyorum, 20 ytl civarı.Balkon sebzeciliği konusunda bahsedilmişti, strofor balık kasaları var, onlara 7ytl istiyorlar, muhtemelen bir sezonda dağılacak.
Düşündüm, aklıma pratik bir çözüm geldi, mutlaka uygulayan bir çokları vardır ben yine de anlatayım, belki aklına gelmemiş olanların işine yarar.
Aklıma tahta meyve kasaları geldi.Düşündüm, meyve kasalarına en çok halde ihtiyaç olur, o zaman hal civarında hızar vardır diye kalktım hale gittim, daha kapıdan girmeden, yolun karşısında yan yana 3-4 kasa hızarı dizmişti yüzlerce kasayı.Hepsi kullanılmış kasa, yenisi yokmuş ellerinde.Hurdaları 1ytl, iyi durumda, temiz olanlar 1.5ytl.
Balkonda sebze yetiştireceğimi öğrenen hızarın tasvip etmez mırıldanmaları arasında temizlerinden 5 tane seçip eve getirdim.Boyacıdan da birer küçük kutu beyaz ve bayrak kırmızı boya aldım.
Önce kiri pası gitsin diye tüm kasaları bir kat beyaz boya ile boyadım.
Bir gün bekledikten sonra kuruyan kasaları ikinci kat beyaz ve kırmızı ile boyadım.Tüm kasaları beyaz ve kırmızı boyayacaktım ama eşim ne bu her taraf al al olmuş deyince bazılarını tek beyaz bıraktım
Kasa alırken dikkat etmeniz gereken bir noktayı belirteyim.Dikkat ederseniz ilk resimdeki kasanın yanları 2 kalın parçadan, ikinci resimdeki kasanın kenarları ise 3 ince parçadan çakılmış.Kasa alırken mutlaka 2 kalın parçayla çakılanları tercih edin ki, toprak kaçmasını önlemek için iki yerine bir aralığımız olsun.
Toprağın kasanın aralıklarından akmaması için kalınca bir naylonla, ben sera naylonu kullandım, kasanın içini kapladım.Önce naylonu üst tahta parçalarına içten tutkallamayı düşündüm, sonra suyla temas eden tutkal kendini bırakır hem iş görmez hem de toprağa karışır diye düşünüp, kitapçıdan raptiye alıp, onlarla çakarak sıkıştırdım naylonları.
Uçlarda biriken naylonları içe büküp yeniden raptiye ile çaktım.
Tüm kasalar hazırdı artık, 2 parça stroforu balkonda uygun, güneş gören bir yere serip, kasaları üzerlerine dizdim.Kasalar en alttan metal parçalarla birbirine çakıldığından, bunlar ıslanınca seramiklere pas lekesi bırakmasın diye storofor taban gerekli diye düşünüyorum.
Bu kasaların avantajı kolayca mini seralara da dönüştürülebilmeleri.3 parça sert ve kalın tel kesip, hafif yuvarlatarak kasanın 2 ucuna ve ortasına sıkıştırdım kenarlardan.Sonra uygun boyda sera naylonu kesip, bir ucunu kasanın altına sıkıştırdım, diğer ucunu kasayı üstten aşıp, tellere binecek şekilde diğer kenara alıp, onu da kasanın altına sıkıştırdım ki rüzgardan oynamasın.Kasanın kısa kenarlarındaki naylon uçlarını da toparlayıp, kasanın 2 tahta parçası arasına soktum.Böylece kasayı oynatıp alttan naylonları çekmeden, kenarlardan içeriyi kontrol etme şansım olacak.
5 kasanın toplam maliyeti 15ytl civarında oldu bana, tek bir plastik saksı parası.Canlı renkler ve ahşap malzemenin doğallığı da cabası
Kolay gelsin.