Sayın Mandalinci; Ben sayın mrduran'a katılmıyorum. Doğma büyüme bir İzmir'li olarak İzmir'in havası hiç bir yere değişilmez diyorum. İstanbul'a da, gittim Ankara'ya da... Üstelik Ankara'ya Aralık ayında gitmiştim.
İzmir'in havasına güven olmaz denilmesi, İzmir'li olmayanın hazırlıksız yakalanmasından kaynaklanıyor sanırım. Çünkü kışın da çoğunlukla güneşin etkisinden hep bahardan çıkma hava yaşarız. Herkes kazaklarla, penyelerle gezer. Ama akşamüzeri güneşin etkisi gidince hızla hava soğur. Herkes arabasından ya da çantasından çıkardığı, ya da kolunda taşıdığı montunu, ceketini giyiverir; olur biter. Havaya aldanıp ta yanınıza bir şey almazsanız tabi ki akşama üşürsünüz. Yani İzmir'in kışları gündüz bahar, gece kış... Ya da bol bol yağmur...
Nem için ise hiç şikayet etmeyin. O nem ile yetiştirebileceğiniz torpikal meyveleri, hatta çağlayıp coşan çiiçeklerinizi düşünün. Üstelik bir de cildinizi düşünün; İzmir'in kızları niye bu kadar güzel sanıyorsunuz?
Hele sabahları iki kuru kayısı da yemeği alışkanlık edinince... Bir iki ay sonra, aynada gördüğünüz sonuca hayran olmamanız imkansız..!
Hem sabahları kahvaltıda sıcacık boyozlar ya da kumru hangi ilde var? Üstelik başınızı çevirdiğiniz her yerde palmiyelerle bezenmiş cadde ve sokaklar size tropikal şehir hissi vermiyor mu? Yani her zaman tatildeymiş hissi...
