Halil Abi merhabalar.
Tavuklar için geçmiş olsun. Eşek çalındıktan sonra yol gösteren çok olurmuş hesabı sana ne yapman gerektiği hususunda akıl vermeye kalkışmayacağım. Ar ederim bundan. Bunun yerine bahçemde bir kümes tesis ettiğimde ne yapmam gerektiği hususunda dersimi aldım. Senin musibetin buradaki birçok kişi için önleyici bir ders, bir ibret vak'ası oldu. İstenmeyen bir hadise ama vardır bir hayır demek geliyor elimden.
Altın çileklerin durumu bizde "gök kurudu" hadisesini aklıma getirdi. Ancak genellikle bu olay, soğuk vurmasıyla (erken donlar) vuku bulur. 1200-1400 kök arası ekmiştim bu sene. Ne yalan söyleyim, ilk etapta ticari endişelerle yatıp kalkıyordum. Lakin, yazın geç gelip erken bitmesi temmuz ayında ticari heveslerimin kursağımda kalmasına neden oldu. Vardır bir hayır diyerek bol bol altın çilek yedik, ikram ettik. Toplamda 40-50 kilo toplamışızdır anca. Gerisi geçen hafta yaylayı kış havasının yoklamasıyla "gök kurudu" dediğim hadiseye denk düşürdü meyveyi.
Ben de ya herro ya merro diyerek bu hafta altın çileklerin kaldığı kısmı sürüverdim bir çırpıda. Toprak biraz ağır olsa da pulluğu çekmem demedi traktör.
Şimdi kasım sonunda dikeceğim fidanların yerlerini hazırlama işim kaldı. Burgu yerine arık açar gibi pullukla çizeceğim toprağı. Böylesi daha sağlıklı. Evvela ziraatle görüşmek icap edecek ancak.
Çit kenarlarına böğürtlen ve ahududu getirdim. Dikmedim henüz baharı bekliyorum. Bir de çalı formunda meyveli bitki ne bulursam dikeceğim oralara. Kuzey yamacımı kapatmak için akıl aşındırıyorum şimdilerde. Az da olsa bahçeyi soğuk poyrazdan korur. Gerçi benim bahçede geç donlar görülmez ama olsun...
|