View Single Post
Eski 27-09-2011, 18:12   #8
Erdem
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 10-02-2011
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 200
doğal kelimesinin anlamına bakınca TDK'da:

"Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel."

olarak veriyor. Bu yüzden aslında doğaya uygun tarım yapmak mümkündür. Nasıl yapılacağını merak edenler Masanobu Fukuoka'nın Ekin Sapı Devrimi ve Bill Mollison'un sürekli tarım(permanent agriculture) ilgili Permakültüre Giriş kitaplarını okuyabilir.

Özellikle Fukuoka o kadar canlıların, doğanın, hayatın birbiri ile ilişkilerini o kadar güzel anlamış ki. Bizim bazı dedeler gibi

Aslında sürekli bu konuda yazmak isterdim. Ama biyogüvenlik kurulu GDO'lu ürünlerin ithali için hazırladığı raporları kamuoyu görüşüne sundu. Çevreye, insana, içinde yaşadığımız topluma duyarlı insanlar olarak lütfen siz de görüşünüzü bildirin.

Duyurular

Burda bir de öyle bir şey yapmışlar ki. İthal edilen her ürün için ayrı ayrı. Burada da sanki kamuoyu yani halk bilimadamı da örneğin bir risk değerlendirme raporunu tıklıyorsunuz, sonra kamuoyu görüş bildirme formunda gen diye bir bölüm açmışlar. Yani aktarılan hangi genden şikayetçisin kardeşim diyorlar. Belki de eğer o üründen hiç şikayet gelmediyse biz kamuoyuna sunduk gayet olumlu karşılandı diyebilecekler.

Yeni yapılan araştırmalar GD ile beslenen hayvanlarda organ problemleri ortaya çıktığını ortaya koymuştur. GD mısır ve soya fasülyesi ile 90 gün süreyle beslenen farelerde karaciğer ve böbrek zehirlenmeleri ortaya çıkmıştır. Bu konudaki makale Environmental Sciences Europe dergisinde Environmental Sciences Europe adresinde yayınlanmıştır.

Buna rağmen bu tür GDO'lu ürünlerin hayvan yemi olarak da ithaline izin verilmesi tarih ve insanlığa karşı işlenen en büyük suçtur. Milletimiz adeta yabancı ülkeler tarafından bir kobay hayvanı gibi kullanılmakta ve sağlığıyla oynanmaktadır.

Bu gün bir mühendis arkadaşım bu gün bu konuda bir şey anlattı. Sizinle de paylaşmak istedim. Daha önce kendisi Syngenta firmasında çalışmış. Kendisini bir üretici çağırmış. Havuç ekili bir tarlada havuç sineği görmüş tam işte buna şu ilacı yap diyecekken bir şey farketmiş ve şoke olmuş. Tarlanın yarısını sanki bir çizgiyle ayırmışlar gibi tarlanın bir tarafında havuç sinekleri varken diğer tarafında yokmuş. Havucu eline alması ile yere atması bir olmuş. Yedin mi? diye sordum. Abi o böceğin bile gelmediği şeyi hiç yermiyim dedi

Erdem Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön