BAĞ BAHÇESİ:
Bu pazar (07-Ağustos) akşam üzeri bağ bahçemizde idik. Akşam yemeği hazırlanırken, biraz etrafı dolaşıp yeni fotoğraflar çektim.
Burada'ki fotoğraflarda görülen yer, Bakırçay nehrinin yanı. Aramızda sadece akrabamızın bahçesi var. Bu toprak yol, nehrin her iki yanında olan eski toprak yol. Ağaçlar ise, Bakırçay nehrini nerede ise tamamen kapatan söğütler.
Tüm yaz mevsimi öylesine rüzgarlı geçti'ki, bu fotoğrafta görüldüğü üzere, özellikle genç söğütlerin dallarında bu rüzgarın kuvvetini görmek mümkün.
Bu ağaç ise, belki'de bu nehrin kenarlarında yetişmiş olan en büyük söğüt ağaçlarından biri. Ağacın büyüklüğünü oranlamak için, yolun diğer yanında ekili olan mısırlara bakmak yeterli.
Mısırların en kısa boylusu en az 1.90 ile 2 metre, uzunları ise 2.5-3 metre civarında. Buradan yola çıkılarak oranlama yapılabilir.
Söğütler çok güzel ağaçlar ama ne yazık'ki, sedir ve çınar türü ağaçlar gibi, çok uzun yıllar yaşamıyorlar.
Dev söğüt ağacının fotoğrafını çektikten hemen 5 dakika kadar sonra, hava aniden kararmaya başladı. Bu fotoğrafı'da o esnada çektim.
Bir köşede söğüt ağacının dalları ile diğer köşede, uzaklarda'ki başka bir ağacın arkasından batmakta olan güneş, güzel bir manzara sunuyordu. Tam o anda bir bardak çay olaydı, çok iyi gidecekti ama çay faslı geceye kaldı. Tabii, bu manzaraya eşlik eden kurbağa ve ağaçlarda'ki yuvalarına, gece çökmeden önce yerleşme telaşında olan binlerce kuşun seslerinin verdiği efektlerde, ayrı bir güzellikti.
Bu fotoğrafta ise, yine bir Ay görüntüsü var. Bu kez, uydumuza ağaçlarda eşlik ediyor.