Sayın Fatoş; Oturma alanınıza bayıldım. Elinize bir bulmaca alıp şöyle sırtınızı dayayacaksınız. Bir yandan da çayınızı yudumlarken derin bir nefes alıp, mis kokular eşliğinde, işte benim dünyam diye gülümseyeceksiniz. Ahhh ahh! Benim daha kaç fırın ekmek yemem lazım acaba? Kendimi çok becereksiz hissediyorum yaa... Çiçekleriniz her zamanki gibi muhteşem zaten. Diyecek başka söz yok. Maaşallah...
|