[Emine Akman]

Sevgili Mavisedir, bu yıl ben de çelikten ortanca ektim on,onbeş adet kadar. Çelikleri aldığım zaman da tam bir ay öncesiydi, yani çiçeklenme dönemi. Çeliklerin fazla yapraklarını aldım, en üstte 2 yaprak bırakıp saksıya diktim ve her gün saksılara bolca su verdim , bolca sudan kastım, toprağın kuruma durumu ve yaprakların boynunu bükmesine bakarak bazen günde bir bazen de 2 kez toprağı doyurarak suladım. Bugün itibariyle çeliklerim ekstradan yaprak vermeye başladılar, kök oluşumu nasıl bilmem ama ölmediklerini ve yaşamaya da çok hevesli olduklarını da biliyorum. Bu arada benim ortancalar üstü açık teras katındaki balkonumda ve balkonum öğlen üçe kadar güneş alıyor. Gözlemlerime dayanarak (bu arada aynı balkonda yeni aldığım saksısı artık küçük gelmesine ve aynı şartlar altında olan kocaman ortancalarım için de aynı şeyleri söyleyebilirim) ortancaların hakikaten güneşi değil ama suyu çok sevdiklerini söyleyebilirim, güneşte kalsalarda suyla onlara destek olununca mukavemetlerini devam ettirebiliyorlar.İnsan bazı şeyleri okuyarak olduğu kadar tecrübeyle de öğreniyor mesela lobelyanın tam bir gölge çiçeği olduğunu okumama karşın benimkiler güneşte çoştukça çoşuyor. Her okuduğunuza kafanız takılmasın sadece bitkilerinizi sürekli gözleyin onlar ne istediklerini anlatıyorlar bir biçimde zaten.