Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi üzüm
.. ' Ağaçlar kaoline alışırsa ne olur?'.
Bölgenin en sıcak olduğu dönem Temmuz 15 - Ağustos 15 gibi. Şimdilik bu dönemde kullanmayı düşünüyorum.
'Ağaçlar kaoline alışırsa ne olur?' konusunda Sayın Meyvelitepe'nin aşağıdaki cümlesinide göz önüne alarak yorumlarınız nelerdir?
|
demişsiniz.
Evet bence de bu şekilde kaolin uygulanmalı. Yani güneşin en yakıcı olduğu zaman diliminde, geçici bir süre _1 ay gibi_ kullanılmalı.
Yani; Örneğin zeytin çiçekten çıktıktan hemen sonra _olası zararlı veya yakma tehlikesine_ karşı başlamak ve meyve toplama dönemine kadar 3 defa uygulamak; sorgulanmalı.
Yine örnek üzerinden gidersek, diyelim zeytinde kaolin uygulanacak;
hedef zararlı _ zeytin sineği_ ise, taneye yağ yürüdüğünde yani tane yumuşadığında uygulanmalı.
Çünkü zeytin sineği bu dönemde tane üzerinde o meşhur 'V' şeklini çiziyor ve yumurtasını bırakıyor.
Bu bölgeye, hava sıcaklığına, sineğin döl verme yeteneğine göre farklılık gösterir_ ki 2 ay önce atmanın bir anlamı yok.
Yani dediğiniz gibi bitkiye her müdahale _ ki doğal, organik olan da bir müdahaledir ve Sn. Meyveli Tepe çok güzel bir soru sormuş_ sadece zeytine değil ekosisteme bir müdahaledir.
Peki 'doğal dengeye herhangi bir müdahalenin' ölçüsü nedir? Ölçü olmayan yerde _ ki bu doğa bile olsa_ hiç bir şeyin erdemi yoktur.
Bu bize ' peki doğada bir denge vardır ve insan neyin dengesidir'' e kadar götürür.
Diyelim ki;
hava raporu don tehlikesi verdi. Ve siz birkaç günlüğüne zeytininize don vurmasın diye kaolin attınız. Ve onu dondan zarar görmesini önlediniz. Belki onu ölümden korudunuz.
Ya da, yaz dönemi güneşte oluşan patlamanın getirdiği yakıcı sıcaktan haberiniz oldu; yakmasın diye kaolin attınız, 5, 10 günlüne...
Bu ölçülü bir müdahale değil mi?
Peki bu sizin yaptığınız yararlı müdahaleye zeytininiz alışırsa ve en küçük dondan etkilenir olursa, hep kaolin isterse ne olacak?
Doğanın insanlaştırılması yolu sonuna kadar açık. Zeytinin böyle bir isteği olabilir mi?
Saygılar