''ÇİÇEK İŞİ SABIR İŞİ''
,
****** çiçeklerini dökecekler, ****** yapraklarını dökecekler, arada bir dertlenecekler, hastalanacaklar. bitkiler kısa vadede büyük ve sık değişiklikler istemez, alıştıra alıştıra herşey.
bana sorarsanız iç mekan bitkileri için balkonu tavsiye etmem kesinlikle, içeri alın derim ve bir süre de değiştirmeyin yerlerini. gidin konuşun, sevin. topraklarını, bakımlarını ****** yapın ama bu konuda dertlenmeyin. bırakın kendilerini bulsunlar önce.
biz çiçek bakmıyoruz aslında. biz onların en güzel şekilde olmaları için YARDIM ediyoruz bence. en başlarda önce sadece hata yapmamak lazım, yani aşırı su vermeyin, istemedikleri kadar güneş ve gölge yaratmayın... gibi. bırakın önce 'alışsınlar' , ondan sonra toprağı ile gübresi ile, yani yardım konularıyla ilgilenmek gerekir. işte oralarda da işin gerçekten bir formülü yok. orkidelerimin saksısı şeffeftır mesela. akşamları köklerinin nemli olup olmadığına bakarım, nemi azalmışsa su dolu bir kabın içine oturturum. topraklı bitkilerimin toprağına dokunurum, kurumaya başlamışsa su veririm. yani 'bu sabah tüm çiçeklerimi suladım' gibi bir durumum kesinlikle yoktur, 'bu sabah su isteyenlere sularını verdim' derim.
sn sin-ameki yazdıklarım sizin durumunuza özel değil, yanlış anlamayın lütfen, sorularınıza istinaden genel görüşlerimi paylaştım.
topraklarını da toprağının ve bitkinin durumuna göre değiştiriyorum. toprağı bozulmaya başladıysa, suyu hemen aşağıya veriyo ve tutamıyorsa veya bitki gelişimi yavaşladıysa hangi mevsimde olursa oldun derhal değiştiririm. her yıl bahar ayında da gelen bir kontrol yapar, ihtiyacı olanları değiştiririm. ama unutmayın bazı türlerin kök yapıları çok hassastır, onların topraklarını dağıtmamak, köke hava değdirmemek gerekir.