Afrika menekşeleri konusunda çok az tecrümem olmasına karşın diğer bitkiler konusunda, özellikle mite(yaprak biti, öz suyu emiciler vs...) mücadelesi konusunda çok deneyim sahibi olduğumu söyleyebilirim.
Kücücük balkonumda bu mitelar yüzünden neler yaşadım bir bilseniz. Her türlü yöntemi denedim. Arapsabunlu su kullandım, arapsabunu yüzünden bitkilerimin taze filizlerini yaktım ve envai çeşit doğal yöntem. Kesinlikle ve kesinlikle bunlarla kimyasal mücadele dışında baş etmenin yolu yok. Çünkü doğanın dengesi o denli bozulmuş ki, bir zararlıya anti bir yararlı canlı neredeyse hiç yok gibi. Keşke kimyasal mücadeleyi herkes bıraksa da doğa zaman içerisinde tekrar dengesini bulsa. Fakat bu durum ne yazık ki olmuyor. Şu anda kimyasalların bırakılması demek, yapılan tarımsal verimin yarısını silmek gibi bişey. Özellikle de bir yığın kimyasal mücadelenin yapıldığı şehirlerde yaşayan arkadaşlar, sizlerle aynı kaderi paylaşıyorum. Özellikle bitki özsuyu ile beslenen canlılar, kendi yarattıkları zarar yetmezmiş gibi etrafta ki bitkilerin hastalığını da sizin bitkinize taşırlar. Evinizde ki hastalıklı bitkiyi başka bir odaya taşımak sorunu çözmez. Mite lar gelir gene sağlıklı tertemiz bitki filizlerine, yapraklarına konuverirler. Etrafınızda ki bahçelerde ki bitkilerde ki hastalıkları da, sizin çok emek verdiğiniz yalıtılmış ortamda ki bitkilerinize bulaştırıverirler. Bunun için zirai ilaç satan yerlerden ilgili ilacı alırsınız. Su ile seyreltip bir pulverizatörle(fıs fıs) bitkilerinizi ilaçlarsınız. Peki sizce bitki tamamen ilaçlanmış mıdır? Yani tüm mitelara bu ilaç temas edip onları yok etmiş midir? Tabi ki hayır. Bu canlılar sizlerin de bildiği üzere bitkilerin taze sürgünleri arasına ve ulaşamayacağınız boğumlarda bolca yuvalanırlar. Yani yaprakları vs... ilaçlamak asla çözüm değil. Sadece popülasyonlarını azaltıyor o kadar. Ulaşılmaz yerlerdeki zararlı hala orada kalıp zararına devam ediyor. Benim mantığımca bir afrika menekşesinin büyüme noktasını ve bitkinin tüm bölgelerini ilaçlayabilecek kadar küçük boyutta bir püskürtme aleti yok. Tamamen kaplama şeklinde bir ilaçlama yapabilmek için bitkiyi parçalamanız gerekir. İşte tam bu noktada sistemik pestisitler devreye giriyor. Bizim bu olumsuzluğu aşabilmemiz için bitkinin özsuyunu zehirli hale getirmemiz lazım ki, emici zararlılar emgi yapar yapmaz zehirli özsudan ölsünler. Sistemik pestisitler bitkinin birkaç yaprağına püskürtünce tamamen bitkinin bünyesine geçip, bitki özsuyuna geçiyor ve o bitki her köşesiyle(kökleri dahil) ilaçlı bir bitki haline geliyor. Durum böyle olunca da amacınıza ulaşmış oluyorsunuz. Tüm bu bahsettiğim uygulamayı miteların yumurtlama, lavralarını bırakma zamanları geldiğinde bitki korumaya başlamamız gerekiyor. İlacın etkisi geçtikçe ilaçlamayı devam ettirmeliyiz. Bunu kullandığımız ilaçların etiketini okuyarak rahatça anlayabiliriz. Bizim buralarda özellikle narenciyede bitleri, yaprak galeri güvelerini vs... yok etmek için bahar gelir gelmez acetamiprid içerikli sistemik pestisitlerle ilaçlıyorlar. Geçenlerde bende bu ilacı denedim. Bahçede ki asmama ve balkonda ki kadife çiçeğine denedim. 2 gün sonra bitkiyi incelediğimde, bitkinin her köşesinde ki bitlerin resmen çakmakla yakılmış gibi yanıp öldüklerini gördüm. Oldukları yerde yok olmuşlar. Sonuç; bitkilerimi bitlerden kurtardım. 21 günde korunuyorlar. Fakat bu ilacın afrika menekşeleri üzerinde nasıl bir etkisi olacağını bilemem. Belki toksisitesi olabilir. Belki de afrika menekşelerine dadanan bu cins emgici zararlıyı yok etmeyebilir. Tek yapmamız gereken, sorunlu olan bir menekşe üzerinde deneme yapmak. Bunu içinizden biri yapar ve sonucu bizlerle paylaşırsa çok önemli ve kalıcı bir bilgi olur. Bu arada hepinize geçmiş olsun.
