Sayın SDurul; Güller harika. O pembe gülden daha bugün bahçeye inip zemin komşudan istesem mi dedim. Budama zamanı gelince istemeye karar verdim. Bir de baktım sizin sayfada da aynısı var. Sanki benden edinmelisin diyor.
Oturduğum apartmanın otoparka bakan tarafta minicik bir bahçesi var. Apartmanca telle çevrildi. Bir kaç kişi ağaç dikmişti. şimdi tamamen zemin komşu bakıyor. Bahçe ile uğraşırlarken laf attım mutfak camından. İnip arabadan çiçek tohumları verdim. Komşu İsmail amca sebze bir şey getirdiniz mi dedi. Ben de çok az kara kabak var dedim. Sefte topladım. Geçen istediğinde bezelye getiremediğimden kabakları sattım gönlü olsun diye. Daha ben bile tadına bakmadım dedim.

SOnra mutfağa girip kalan üç taneyi yemek yanına ikinci bir yemek daha yaptım. Tadmadan durmadım yani. Bahçede yene ne varsa yemeye çalışıyorum. Neden bilmem. Özlenen bir merak herhalde.
Çayları görünce aklıma geldi. Geçen gün bahçede tüp bitti. Eşim mangalı yakıp çayı öyle koyunca gitti benim ayna gibi parlayan çaydanlığım dedim. Aklıma sizin semaver geldi. Bir tane alalım dedim eşime.
Yaprakları görünce ağzım sulandı adeta. Daha yeni sofradan kaltım oysa. Aslında ben tadımcıyım. Yemek yapmayı ve tatmayı çok seviyorum. Aslında yemeyi de seviyorum. Ama beni de bu iştahlı yazılarla obezim zannedecekler.

Her şey çok güzel ellerinize sağlık.
Kaplumbağanın da yavruları yanında olacağı hiç aklıma gelmedi. Acaba ondan mı bizim bahçede sayıca fazla ıceberg yenmiş. Öyle ise feda olsun onlara..
Sağlıcakla Kalın...