Aman eyvah, sevgili ensar'a teşekkür etmeyi unutmuşum. Hiç üşenmemiş böylesine hoş bir sunum yapmış.

Sağolsun, varolsun. Ayrıca, atıklardan imal edilmiş bir gübre insanın burnuna bu kadar mı hoş kokar

Bu vesile ile kendisine ve enzim başlığında bilgisini, deneyimini aktarıp bizleri gerçekten çok bilgilendirmiş olan herkese ve dahi bilimsel çalışma

uğruna şişelerini patlatıp kaza geçiren sevgili Sındırgılı'ya sevgi ve selamlarımı da göndermiş olayım.
Sevgili Sarıcan, yaptığım enzim buram buram acemilik koksa da sonucundan memnun kalacağımı şimdiden tahmin ediyorum. Hiç sevmediğim bir özelliğim var, ilk yaptığım herşeyde bir panikleyip acele ederim. Bu enzim işinde de aynı şeyi yaptım. Ne acelem var idiyse?
Atıklar 900 gramı bulmayınca son anda ilave ettiğim sebzeleri yıkamayı unuttum, içime dert oldu. Pek fazla küçük parçalara bölmedim, fermantasyon süresini kısaltabilirdim küçültseydim. Peynir suyunu ilave etmeseydim iyiydi, asitliliği arttırdım galiba. 2. gününde bile gayet güzel gaz çıkışı varken maya ilave etmesem de olurdu. Neyse artık olan oldu, geriye dönüş yok. Olduğu kadarıyla olacak. Bundan sonrakilerde daha doğru uygulamalar yaparım.
Şu anda durum gayet iyi gidiyor. Gaz çıkışını balondan izleyebiliyorum. Bu arada, umarım kurtçuklar bizim semte uğramazlar

Uğrarlarsa da çaresine bakarız artık. Enzimimle ilgili herhangi bir sorun olursa veya olmaz da başarıya ulaşırsam sizleri bilgilendireceğim.
İçecek işine bir ara el atmayı düşünüyorum. Alkol katkılı likör yapmıştım ama bu kendiliğinden fermantasyonlusunu merak edip dururdum. Blogunuzdaki görüntüler de çok hoşuma gitti, ardını bırakmamakta yarar var
