“
Biz” kim bilmiyorum ama ben halkım. Ağzını, gözünü ve kulağını kapatmamış olan... Sokaktaki adam ise Attilâ İlhan'ın bir romanı... içimizdeki herhangi biri diyelim...
“
Şu an okumak için baktığınız ekrana ödediğiniz para( bir kağıttır) altın olarak merkez bankasında karşılığı olduğu için ödeyebildiğiniz bir kağıttır.”
Bu bilgi doğru mu? Neden vazgeçemeyeceğimizi buna mı dayandırıyorsunuz? Sizin söylediğiniz gibi olsa paranın değeri düşer miydi? Örneğin bir gece vakti merkez bankasındaki altınlar aniden ortadan kayıp mı oluyor? Kullandığımız paranın altın olarak karşılığı olduğunu zannetmiyorum. Ben emeğimin karşılığı olarak aldığım parayı kullanıyorum. Diyelim o para Ahmet'in. Ahmet o parayı İsmet'ten alıyor. İsmet ise Cevdet'ten alıyor. Hepimiz birbirimizden para alıp veriyoruz. Ekonomiden iyi anlayan ya da konuya hakim bir arkadaş buraya bir açıklık getirebilirse sevinirim.
Diyelim ki bu yukarıdaki tez doğru. Peki madenden çıkan altın merkez bankasının kasasına mı giriyor? Giriyorsa ne kadarı giriyor?
Arkadaşlar doğada var olan hiçbir şey bir diğerinden daha değerli değildir. Değerli olduğunu düşünmemize neden olan ona ihtiyacımız olduğunu düşünmemizdir sadece. Ben siyanürlü madencilik faaliyetlerine gerçekten ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum. Farklı düşünenler tabii ki olabilir. Kentlerde çöp sorunu vardır, bilinçsiz tarım uygulamaları vardır,
vb. uygulamalar vardır, şüphesiz bunlarda hepimizin sorumluluğu vardır tamam ama bunların da ayrıca çözüme kavuşturulması için çalışılması gerekir.