Sevgili arkadaşlar, bahçede işler çok ve hepsi de beni bekliyor.
Bu yüzden sabah saat yedide atıyorum kendimi bahçeye, akşam 18.30 gibi de ancak içeri girebiliyorum.
İçeri girişim neredeyse emekliyecek halde oluyor, bir asprin almasam kendime gelmem imkânsız oluyor.
Biraz inliyor, aylıyor-ofluyorum ama işlerin yavaş yavaş yoluna girmesi beni mutlu ediyor.
Sabahları top gibi fırlıyorum yataktan, ne sağım ağrıyor ne de solum.
Hemen eldivenleri takıyorum (arı korkusundan) başlıyorum çalıışmaya. Allah razı olsun, Oğuz da hiç gık-mık demeden karşı köye gidip, bir iki kişi (işçi) getiriyor.
Bir yandan ot yolunuyor, bir yandan çapa yapılıyor, güllerin çanakları hazırlanıyor, saksıdaki çiçeklerin toprakları değiştirilip, saksıları yıkanıyor ve bitkiler yeniden dikiliyor.
Yani bahçede 4 kişi birden hummalı bir çalışma içindeyiz.
Güller yeni yeni tomurcuklanmışlar.
Sardunyaların bir kısmı açmış bir kısmı neredeyse açmak üzere.
İspirya çok güzel açmış.
Haseki küpeleri açmış ve geçmeye yüz tutmuş.
Havlu püskülü çiçek içinde.
Climatisler açmış ve daha açacak çok tomurcuk var.
Çim, pek iç açıcı değil ama yemyeşil bir görüntüsü var.
Marullar çok güzel ve körpe körpe.
Şimdi bütün bunları tekrar fotoğraflamak istemiyorum, çünkü daha evvelki sayfalarda hepsinin fotoğrafı var.
Bugün sardunya saksılarınının temizliğini yaptım. Şimdi neler yapıyorum onları size anlatayım.
Ben her sene sardunya saksılarının toprağını boşaltırım. Saksıları iyice yıkar hatta tel fırça ile fırçalarım.
Bitkilerin toprağını kökleri bozulmayacak şekilde yavaşça azaltırım.
Benim sardunya saksılarım büyüktür. Boyları 43 cm, çapları da 45 cm.dir.
Bir saksıya 3 bitki ekerim. Bazen öne iki adet sakız, arka kısma da bir adet normal sardunya, ama aynı saksıdaki 3 bitki de aynı renk olur. Öndeki beyaz sakızlar aşağı doğru sarkarken, arkadaki normal beyaz sardunya da yukarı doğru büyüme yaparak, saksı bembeyaz çiçeklerle doldu dolu olur.
Evvelden bütün saksıya toprak koyuyordum. Bu durumda saksı çok ağır olduğu için saksı tabağında biriken suyu boşaltırken mutlaka yardıma ihtiyacım oluyordu.
Ama şimdi kendimce bir yol buldum.
Saksının deliklerine birer, ikişer çakıl taşı koyduktan sonra, saksının 1/3 nü poliüretan parçaları ile dolduruyorum. En üstüne de saksının hemen hemen yarısına yakın kısmına gelecek gibi daire şeklinde kestiğim poliüretanı sıkı sıkıya saksıya oturtuyorum.
Bu daire üzerine 7-8 tane on kuruşluk ebadında yuvarlaklar açıyorum ki su aşağıya aksın.
Bu durumda saksının yarısına yakın kısmı çok hafif olarak kapatılmış oluyor.
Yuvarlak poliüretan üzerine de perlit karışımı yeni toprak ilâve ederek (biraz da 3x15 gübre ilâvesi ile) çıkartmış olduğum bitkileri yeniden dikiyorum.
Her boşalttığım saksıdan en az 4-5 tane kadılokmaları, menaslar çıkıyor. Bazılarına karıncalar larva bırakmış oluyorlar. Bu temizlik durumunda onlardan da kurtulmuş oluyorum.
Yaptıklarımı sizler için fotoğrafladım, umarım faydalanırsınız.