View Single Post
Eski 10-05-2011, 15:47   #150
warrior
Ağaçsever
 
warrior's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-02-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 63
Keşke konu kişisel boyutlara indirgenmeden tartışılabilseydi...

memet;
Daha öncede anlatmaya çalıştım. Burada ben altın ve siyanüre karşı olup da gümüş madeninde siyanür kullanılmasını ya da -şahsen bilgi sahibi olmadığım- şehrin ortasındaki çarşının içinde siyanür kullanılmasını veya bilmediğim, duymadığım olası başka endüstrilerde siyanür kullanılmasını desteklemiyorum zaten. Ancak siz bu konuları dile getirirken altın madenciliği karşısında (daha doğrusu destekler biçimde) bir karşı “argüman” olarak sunarsanız ya da birden çok kişi bu şekilde anlıyorsa ortada bir yanlışlık olduğu kesindir.

Zehirli gazlarda ayrı bir konu... Ayrıca kimse kapitalist sistemin ve emperyalist dış güçlerin bize dayattığı kurallara inanmak, kabullenmek zorunda değil...

Yine konu dışı ama Kemalizmin 12 Eylül'le ne alakası var? Öncelikle Kemalist sözcüğünün nereden çıktığını araştırmanızı öneririm size. Kimseye inanmıyorsanız Kurtuluş Savaşı yıllarında İngiliz arşivlerine bir bakın oralarda neler yazıyor okuyun bakalım. Her şeyi hallettik bir tek kavramlar kaldı tartışmadığımız...


fskandemir;
Alıntı:
...zaten kullanılan bir maddeden kimse dert yanmaz iken bir anda dert yanılan unsur oluşuyorsa...
Sorun şu ki henüz geç kalmış olmadan yapılabilecek bir şeyler varken; yani Kazdağları ya da benzeri coğrafyalar sondajlanmaya başlanmış ama henüz katledilmemiş ve ortada belli bir kamuoyu varken ya da gündemdeki deyimle “en son nehir kurumadan, en son ağaç kesilmeden, en son balık tutulmadan”, son yıllarda verilen maden ruhsatlarının sayısı önceki bütün dönemlerin toplamının 30 katını bulmuşken, bu bağlamda anayasadan gelen dayanağımız ve çevreye olan hassasiyetimiz doğrultusunda bir demokratik tepki koymamız gerekirken, meseleye zaten kullanılan bir madde diye yaklaşmak gerçek bir yanılsamadır...

Alıntı:
...bizler dert yanan unsuru yani çöken havuzları veya artıma sistemini eleştirmemiz gerekmez mi...
Sorun şu ki iş işten geçtikten sonra bunları eleştirmek boşadır. Bu unsurların kusursuz olmasını kim garanti edebilir. Bırakın doğal afetleri önümüzdeki günlerde yağacak mevsimsel yağışlar bile tehlike arz ediyor. Madencilikte siyanür kullanımı son derece ciddi çevre felaketlerine davetiye çıkartıyor. Yaşanan bu son örnekte bunu bize bir kez daha gösteriyor. Tehlike sadece siyanürde değil. Diğer bir tehlike ağır metaller. Uzmanlar tarafından bunların zaman içinde içme suyu için kullanılan barajlara, yeraltı ve yüzey sularına karışması riskinden bahsediliyor. Bu arada besin zinciri içine de girecektir. Tabii orada da kalmaz sanırım, Karadenize kadar yolu var. Gerçi Karadeniz alışık böyle durumlara... Atık çamurunu arıtmak diye bir şey söz konusu değil.

Alıntı:
Sadece özel sektörün elindeki tesisler mi sıkıntılı, o zaman gelin kamu otoritesindeki tesislerin standartlarını buraların uymasını zorlayalım.
Kamu elindeki tesislerde olmaz diye bir şey yok. Nasıl yönetildiğine bağlı olarak onlarda da bir çok sorun oluyor. Burada özel sektörün sürekli daha fazla kâr elde etmeyi istemesinden kaynaklanan bir dezavantajı var. Mesela üretim 60 tondan 135 tona çıkmış, peki ne olmuş atık için kullanılan setin üzerine toprak ilavesi yapılmış. Buna benzer başka alanlarda da bir çok örnek bulabilirsiniz (hasta olmadığı halde aylarca hastanede yatırılan yenidoğanlar gibi). Belki de her şeyin özelleştirilmemesi gerekir. Ya da sizin söylediğiniz gibi alt yapıyı iyi hazırlayıp iyi denetlemek gerekir.

Alıntı:
Yasaklansın mı sizce yoksa zararları engellenemez mi?
1lt suda 8mg siyanür insanı zehirliyor.
1lt suda 20mg siyanür insanı öldürüyor.
Söz konusu tehlikeli atık havuzunda 1lt suda 1000mg siyanür olduğu söyleniyor. Bahsi pek geçmeyen ağır metaller ise esas gizli tehlike. Sonra bu siyanür su ve topraktan başka solunum ile ve temas ile de vücuda alınabiliyor. Maruz kalınma oranına ve süresine göre hemen, birkaç haftada ya da farkına bile varmadan uzun yıllar sonucunda ölebiliyorsunuz.

Bu riski almaya değer diyorsanız mesele yok! Tabii ki de yasaklansın. Sayın Başbakanımızın da ünlü kızılderili şefi sözüne gönderme yaparak bir konuşmasında bahsettiği gibi para her şey demek değildir.

warrior Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön