[hosseda]

Dün erkenden yola koyuldum. Marangoz, abi sabah 07.30 gibi gel, mutlaka beraber gidelim ben yalnız senin oraya arabayı indiremem demişti. Sabah 07.30 da atölye önündeydim ama marangoz saat 08.20 de anca gelebildi. Geç yatmıştır diye telefonla da uyandırmaya gönlüm razı olmadı. Maun rengi boyanan doğramalar bana astar boya vurulmuş ağaç olarak göründü, bir kat daha boya şart.

Usta da marangoza yardım eder diye önceden hazırlıklıydı. Bu arada bahçe hafta içinde at ile sürülmüş, el traktörü girecekti tesviye için. Bahçenin taşı ve otları ayıklansın diye bir köylü de o işle uğraştı.

Bazı hafta sonları çok yoruluyorum. Bu hafta da onlarda birisiydi. Akşam giderken marangozun evin içine yaydığı çöpleri dahi toparlayacak durumum yoktu, o haliyle bıraktım çıktım.

Bahçenin de ilgiye ihtiyacı var. Sebzeleri ekme vakti geldi, haftaya o işlere de el atmak gerekecek. Damla sulama yeniden kurulmayı bekliyor. İnşaat var diye bahçeyi daha fazla ihmal edemem yoksa domat biberden mahrum kalacağız.