Burada'ki ilk fotoğraf'ta görülen silindir taşın ardında'ki taş duvar ve önce'ki mesajın son fotoğrafında'da görülen çam ağacının arkasın'da (2 fotoğraf aynı yer), taşlar ile örülmüş dev bir mezar var.
Müzelere gittiğim zaman, gördüğüm kapaklı lahit mezarların içini merak eder ve elimi makina ile sokarak (mutlaka el girecek kadar bir delik vardır) flaşlı olarak, mezarın içini çeker, fotoğraflara bakarım (2 yıl önce fotoğraf makinasını aldığımdan beri).
Ama, bu mezar doğal ortamın'da olduğu için, içinde yılan-akrep gibi şeyler vardır korkusu ile, içerisinin fotoğrafını çekmeye cesaret edemedim.

2. fotoğraf'ta ise, taş döşenerek parsellere ayrılmış asma bahçecikleri görünüyor.
Bu parsellere ayrılmış bahçeleri incelerken, fatoş hanım ile ikimizin ağzından aynı anda şu cümle çıktı: Tıpkı meyvelitepe'nin sebze adaları- gibi.
Son fotoğraf'ta ise, antik taşların arasından çıkan ve hangi tür olduğunu anlayamadığımız bir bitki görünüyor. Yapraklarının hafif kadifemsi, yumuşak ve etli bir yapısı vardı. Görüntü olarak sukulentlere benziyor.