Sağolun Kudret hocam. Sayın Sarıcan'ın silkelemesiyle kendime geldim. Şu an kendim uğraşmıyorsam bile paylaşımlardan geri kalmamalıyım dedim ve ağaçlar nete ilk üye olduğum günden beri felsefesini hep taktir ettiğim sayın Todor'a hayırlı olsun diyerek başlamak istedim.
Topraksız tarım başlığında günlerce hesap kitap yapmış, verdiğiniz bilgilerle donanmış ve sonra o bilgilerle hiçte küçük sayılmayacak ölçekte marul yetiştirip boruların, suların arasında kaybolmuş biri olarak anlatmaya çalıştığım şey şu: Evet topraksız tarım teknik tarım ama bizler gibi bu işi tam otomasyon kurarak yapacak bütçeye sahip olmayanlar, işletme ölçeği büyüdükçe maalesef bu teknikten uzaklaşmak zorunda kalıyorlar. Ben 1 tam gün boyunca uğraşıp sistemin başı ile sonunda aynı değerleri yakalayamadığımı biliyorum.
Sn Todor'un bahsettiği bir avuç gübre alıp suya eklemek gibi bişey topraksız tarımın mantığında yok ama çifçiliğin mantığı tam da bu şekilde. Buna bitkiyi dinlemek, onun ne söylediğini anlamak diyoruz işte. Ve dediğim gibi ölçek büyüdükçe kağıttaki hesaplardan uzaklaşıyorsunuz.
Bence bu topraksız tarımın ayrı bir formatı. Yani nasıl desem, bitkilerden anlayan, topraksız tarımın faydalarını bilen, çevre bilincine sahip, topraklı tarım yapıp çok daha az kafa yoracağına topraksıza başlayıp elini taşın altına koymuş ama kapital yönü yetersiz kişilerin geliştirdiği bir format.
|