Son yıllar da madenler için verilen ruhsat sayısı alabildiğine arttı, aşağıdaki bilgilendirme yazısında belirtilmektedir. ülkemiz HES, NÜKLEER SANTRAL, MADEN RUHSATLARIYLA talan edilmekte.
Sayin UZZK Bilgilendirme ve paylaşım yazısı
GÜMÇED Edremit Körfez Şubesi ve Güzel Edremit Körfezi Bekçileri
olarak, Kazdağı'mız, Madra Dağı'mız ve tüm yaşam alanlarımız için yıllardır
sürdürdüğümüz çevre mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor. Dağlarımızdaki yüze
yakın maden ruhsatı en büyük çevresel yıkım dayatmasıdır. Dünyada var olan üç
THEBE şehrinden biri Havran Tepeoba Köyü civarındadır. Şimdi bu antik kent ve
Kumluca'nın güzelim çam ormanları "molibden ve bakır madeni" ve aynı zamanda
gizli ALTIN madeni olan TEPEOBA MADENİ ile yok ediliyor. Bu vahşeti durdurmak
için açtığımız iki dava var. Hukuksal sürecin yanısıra, bu kıyımı durdurma
kararlılığımızı göstermek için tüm Körfezliler olarak bugün bir kez daha
buradayız.
Güzel körfezimizin en önemli doğal değerleri olan Kazdağı'mız –
Madra Dağı'mız ve kutsal zeytin ağaçlarımıza yönelik maden talanı girişimleri
inanılmaz boyutlara ulaştı. Kazdağı'nın kuzeyinde Biga Yarımadası'nda 34'ü
altın-gümüş olmak üzere yüzlerce maden ruhsatı verildi. Kazdağı'nın güneyinde
26'sı Milli Park'ta olmak üzere yine 100'e yakın maden ruhsatı dayatıldı. Madra
Dağı'nda ve Kozak Yaylası'nda yine yüzden fazla yer, çoğu da % 60 ABD sermayeli
cemaatçi KOZA ALTIN'ın tekelinde olmak üzere madenciliğin yıkımına açık hale
getirildi. Dünyanın belki de en güzel toprak parçası, acımasızca yok edilmenin
eşiğinde. Birileri para kazanacak diye hayatımız karartılmak isteniyor. Doğamızı
bezeyen binbir bitki çeşidi ve dağlarımızın binbir pınarı tehlikede.
Ormanlarımız, Anayasa gereği korunmalıdır. Ancak madencilik söz konusu ise
hektarına 4000 TL. veren madenci, aynı Tepeoba'da Özdoğu Şirketi'nin yaptığı
gibi, yasal katliam yapabiliyor. Yani tüm yaşam alanlarımız madencilerin doymak
bilmez hırsları için yok edilmek isteniyor.
Geçmişinde 44 ayrı uygarlığın izleri bulunan, dünyanın en zengin
arkeolojisine sahip Anadolu'muzun tümüne dayatılan aynı kader. 1923-2004 arası
sadece 1500 maden ruhsatı verilmişken, 2004'te TBMM'den geçen 5177 Sayılı
sömürge yasası ile 2010'a kadar ruhsat sayısı 45.000'i aşmıştır. Bu
ruhsatlarla kapatılan vatan toprağı ise 280.000 km2'den fazladır. Yani ülkemizin
1/3'ünden fazlası maden talancılarının işgali altındadır. Üstelik bu
ruhsatların % 30'u doğrudanyabancı şirketlere verilmiştir. Yani emperyalizmin
istekleri mevcut iktidar eliyle yaşama geçirilmiş, ülkemiz yağmacılara peşkeş
çekilmiştir. Anadolu, 1919'dan bu yana en büyük işgal altındadır.
Maden ruhsatlarının yanı sıra, tüm akarsularımızın özgürlüğü, enerji
yatırımcısı HES yamyamlarının çıkarları için yok edilmektedir. Tüm akarsularda
binlerce HES ruhsatı ülkemizin yeni karabasanıdır. Bunlara bir de, son zamanda,
Nükleer Santral belası eklenmiştir. Japonya'daki dram ortada iken ve tüm dünya
nükleere karşı bir tutuma geçerken, bizde ise (hangi pazarlıkların nedenidir
bilinmez!) tam tersine sayısı artan bir nükleer çılgınlığı dayatılmaktadır.
Termik santraller ve Allionei gibi değerleri gömen plansız barajlar ayrı bir
sorun olarak bunlara eklenebilir.
Ama, gerek Edremit Körfezi'nde bizler yani Güzel Edremit Körfezi'nin
Bekçileri, gerekse güzel yurdumuzun her köşesindeki güzellikleri korumaya
sevdalı yurtsever, doğasever yol arkadaşlarımız, tüm yaşam savunucuları
direniyoruz, direneceğiz. Kışladağ'dan-Hasankeyf'e, Kazdağları'ndan-Bozdağlar'a,
Akkuyu'dan-Sinop'a, Yuvarlakçay'dan-Artvin'e ve elbette şanlı Bergama
direnişinden-tüm ülkeye, yani her yerde yılmadan direniyoruz, direneceğiz.
Bugün, "Kazdağı'nı Vermeyeceğiz!" yürüyüşünden- "Anadolu'yu Vermeyeceğiz!"
yürüyüşüne geçeceğiz. Anadolu'nun her köşesinden Ankara'ya 40 gün – 40 gece
sürecek bu büyük "ANADOLU'YU VERMEYECEĞİZ!" yürüyüşüne katılacak tüm doğasever-
vatansever yol arkadaşlarımızı yüreklerinden öpüyoruz.
Kazdağı'nı, Madra Dağı'nı, Eybek Dağı'nı, Kutsal Zeytin Ağaçlarımızı
VERMEYECEĞİZ.!
Biga Yarımadası'nı, Kozak Yaylası'nı, Çal Dağı'nı, Bozdağlar'ı
VERMEYECEĞİZ.!
Akkuyu'yu, Sinop'u, İğneada'yı nükleer lobisine VERMEYECEĞİZ.!
Derelerimiz özgür akacak, derelerimizi HES yatırımcısı yamyamlara
VERMEYECEĞİZ.!
Söz veriyoruz. Andımız olsun ki, canımızı VERECEĞİZ ama bu vatanı
VERMEYECEĞİZ.!
Saygılarımızla…
GÜMÇED VE GÜZEL EDREMİT KÖRFEZİ'NİN BEKÇİLERİ ADINA
Mehmet Akif ÖZNAL / Başkan
-
|