Sevgili Selen, benim de aynı. Bir elimde büyüteç, diğer elimde kaktüs saksısı.

Hatta evdeki büyüteci yetersiz buldum. Gittim daha özel mercekli bir tane aldım. Ben büyüteçle hayret içinde bitkilere bakarken, evdekiler de hayret ve daha çok endişeyle bana bakıyorlar.

)
Bu arada bir karar aldım. Üzerinde etiket olmayan bitkiyi almayacağım. ( Buna kendim de inanmadım ama.)
Bu gün bir olay yaşadım kısaca anlatmak istiyorum.
İşyerime yakın bir yerde işportada sukulent ve kaktüs satan bir yer var. Bu ara sık uğruyorum oraya. Çok perişan durumda bitkiler var. Çok da üzülüyorum.
Fiyatlarını soruyorum, cevap veriyor. Bitkileri inceliyorum.

Soruyorum. Ertesi gün yine ayın. Adam en sonunda dayanamadı;
- Abla sen fiyat araştırmasına mı geldin, neyi araştırıyorsun, neden bu kadar inceliyorsun dedi.

))
Yani satıcı ciddi ciddi şüphelendi benden. Ya deli sandı. Ya da ona rakip tezgah açacağımı düşündü.
Neyse konuşup anlaştık. Ona resimli bir bitki listesi hazırladım. Sanırım 25-30 tür var. Renkli yazıcıdan çıkardım. Akşam çıkışta uğrayıp verdim. Bunları getirirsen çok satarsın dedim. "Hollanda'dan getirteceğim abla" dedi.
Ben bitkiler konusunda yine anormalleşmeye başladım galiba.
