View Single Post
Eski 05-04-2011, 21:18   #129
memet
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
memet's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-02-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 13,948
Bakın bu konuda ve başkaca birkaç konuda sürekli olarak üstünde durup ısrar ettiğim bir durum var. İzin verirseniz orkinos çiftliği protestouyla anlatayım durumu.

Tema protesto için bir grup orta yaş üzeri kadın üyesini çiftliğin olduğu alana götürüyor.
Kadınlar da ellerinde pankartlarla konuya protestolarını gösteriyrolar. İyi güzel. Küçük bir sorun var. İşletmenin arazisine girmişler. Korumlar sert bir tepki gösteriyorlar ve kadınları apaçık dövüyorlar. Bunlar yaşlı kadınlar 60 yaşlarındalar. Polis geliyor. Konu çok trajik. Özel bir alana izinsiz girdikleri için haklarında tutanak düzenleniyor.

Bunu ADD üyesi bir arkadaşıma anlattım. Tepkisi hiç düşünmeden şöyle oldu. kıyıdan yüz metre içeri kadar özel mülk olamaz.
Var böyle bir yasa, işletme de kıyı çizgisini içine kadar bir izin almış . O Bu durumda yasal.
Sit alanlarda izin alan balık çiftlikleri de var.

Diyeceksiniz konuyla ilgisi ne.

Protestocular aslında neye karşı oldukalrına dair ço az fikre sahipler. Büyük olasılıkla çoğu Tema gibi ciddi bir kuruma hoş öğleden sonralarında destek olmak kadar çevreci. İkincisi arkadaşım. Orkinos mu bu durumda haksız korumalar tavrı. İyi ama dedim polis tutanak düzenlemiş, polis zaten fettulahçı dedi.

Bütün bunaladan gelmek istediğim yer şurası.

Bir konu tartışılaibilri düzeydeyken herkesin fikrinde hatalı noktaları eksik bildiği yerleri yanlış anladığı yerleri olabilir. Ben de buna dahilim. Hekres için de geçerli.


Bir konuya arkadaşımın yaklaştığı gibi tek boyutlu biçimde yaklaşıldığında elde edilen şey hiçbirşeydir.

Polisin nasıl tanımlandığı çiftliğin izinle aldığı sınırların ihlal gerçeğini ortadan kaldırmıyor.

Bir şeye karşıyız . Tamam ben de karşıyım. Ama neye karşıyız. Ortalık tozduman. Altına mı karşıyız. Siyanür mi karşıyız. Çevrenin zarar görmesine mi karşıyız. Karşı çıkmadan önce bu veya başka herhangi bir konuda neyi inceledik. Neyi düşündük. Yazılan şeyleri kendi aklımızda tarttık mı?

Karşı çıkanlar neye karşı çıkyıor. Öteki olanın argümanları ne. Bunlarla ilgili bir şey düşündük mü?

Malesef söylediklerimin hiçbirisi yurdumun okumuş yazmış inanlarını ilgilendrmiyor.

Tek boyutluluk ülkeminizin okmuşlarının karakter özelliği oldu.

Şimdi bu sözlerimi okuynlar hemen şöyle diyeceklerdir. Memet cahiliğe övgü düzüyor. Hayır sadece okumuş(oldukların sananalara)lara yönelik sözlerim.

Eğitim cehalet alır sözünü tam burada hatırlatayım.


Her maden çıkarılıyor. Hepsi çevreye zarar veriyor. Ya maden çıkarılmasına karşı çıkacağız, hepsine, ya da bu işin yapılmasının çevreye zarar vermesine karşı çıkacağız. ikisi birbirinden farklı.

Yoksa hiç bir maden çıkarılmamalı. Aslında bence bu son derece de uygun olur. Endüstri toplumu falan da olmak zorunda değiliz.
Tabi benim sözlerime itiraz eden kibar bey ve bayanlara sormak gerekir siz sanayileşmiş ve zengin bir "çağdaş" ülke istiyorsanız madenler olmadan bunu nasıl yapacaksınız diye.


Kuyumcu atölyesiyken kalfam hergün dünyanın en değerli madeni abi bu derdi. (madenden çalıyormuş hergün biraz) bana da tenekeden farkı çok iyi işlenmesi olarak gelirdi aslında, olmasa da olur da, dünaynın geri kalanı farklı düşünüyor.

Stratejik önemi var.
Eksen de tam olarak işte bu stratejik önem.

malum söz, altını olan kuralı koyar.

memet Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön