View Single Post
Eski 25-03-2011, 10:16   #103
epsody
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Bağımlı (manda konumunda) ükenin çaresizliği.

Arkadaşlar bilim ve teknolojide geri kalmış ülkeler(bizi gibi genelde müslüman) üretim sağlıyamadıkları için yeraltı kaynaklarını tüketerek hizmet ürettiklerini saysalarda bu kaynaklar tükenmeye başlayıca da o ülkelerin yurtsever halkarıda başkaldırıya geçmektedirler.

Gündemde arap ülkelerindeki yer altı kaynaklarının önde durumunda petrol ilk sıradaki yer altı zenginiğini sonuna yaklaşması insanları başka eneji kaynakları arayışıyla nükler santrallara doğru bu çılgınlığın içinde insanlığın sonunu hazırlamakta olduğunun haberleri olarak japonyadaki doğal afetin yarattığı atom santrellerindeki hasarların bu enerjinin japonya gibi ileri teknoloji uygulayan bir ülkede güvenirliğini surgulaması bakımında bizler için kıstas ve örnekler sunmaktadır.

Basiret sahibi yöneticileri çıkaramayan insanımız her alanda kaynak kullanımı konusunda tutarlı politakalar uluşturamadığından, doğal çevreyi koruma ve kollama konularında her türlü riskler taşıyan purojeler üreterek yer altı kaynaklarını sömürü anlayışına dayanan bir üretim anlayışı içinde göbeğinden bağlı olduğu ülkere ham madde olarak ürtteği bu değerleri artı değer üretmeden yabancılara adeta peşkeş çercevesine savurganlık politikalarında ekonomiye kaynak sağlama endişleri içinde yönetimlerini sürdümekteler.

Onların hiç endişesi yok gibidir altın üretiminin çevreyi ve geleceği kirleten siyanürün etkilerinden, çünkü altın bizim insanımızın ziynet eşyası gibi gördüğü bu metal, bilim ve teknoloji insanında uzay teknolojisi ve iletim teknolojilerinin olmazsa olmazlarının başında gelen bu metal uzay ve iletişim tenolojilerindeki rekabet eden ülkelerin bu yarışı kazanmada metali eline geçirenin olduğu bilinci onları şuursuzca bu altını üreten ülkelere yaptıkları baskılarda en kolay ve maliyet getirmeden bu mineralin üretimini sağlama yolunda o ülke topraklarının gelecekteki durumlarını düşünmek istememelerinden, içimizdeki iş birlikçileri sayesindede yurtseverlerimizin karşı çıkışlarını engellemede çeşitli tezgahlar içinde insanımızın geleciğini karartmaktadırlar.

Tarım ülkesi vasfını kaybeden ülkemiz tohum ve girdi kullanımıda tam bir dışa bağımlı duruma gelmiş, kimyasal gübrelerin kullanımıda kırsal insanımıza gereken destekler sağlanamadığından bilinçsizce kullanılan kimyasal gübrelerden yeterli üretim sağlanamadığı gibi gübre kayıplarının toprak yapısını bozmanın yanında yeraltı sularına karışarak gelecekteki çevre kirliğinin bir başka etkeni olmaktadır.

Arkadaşlar bu başıbozukluğun temelleri ulu önder ATATÜRK'ün koyduğu ilkelerin ölümünden sonra gelen iktidarları küylü milletin efendisidir sözünü unutarak kalkınmanın köyden başlıyacağının eğitimdeki uygulamalrından köy ensitülerinin kaldırılarak, yerine gelecekte din alayışına uygun eğitim kurumlarını getirerek Atatürk'ün ilkelerine ters olan bir anlayışla insanlar yetiştiren bu insanların içinden millet vekilleri bakanları, başbakanı hatta cumhur başkanını çıkaran bu ülkenin insanın iradasi değil bir avuç işbirlikçi mandacı görüşün satılmışları tarafından ülkemiz bağımlı ülkeler durumuna getirilmiştir.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön