Merhaba.
Alıntı:
Karılarımızın bileziklerini verelim defolsunlar! KAZDAĞLARI ve çevresinde altın arayan şirketlere tepki gösteren Çanakkale Belediye Başkanı CHP’li Ülgür Gökhan, "Karılarımızın kollarındaki bilezikleri bunlara verelim, buradan defolup gitsinler" dedi.
|
Eşlerinin kolundaki bilezikleri vermelerine gerek yok. Altının ziynet eşyası ve yatırım amaçlı satın alınması azalırsa zaten değeri düşeceği için kimse Altını çıkarmaya çalışmaz. Ama mesele o değil ki.
Çevre hepimizin ve çevreyi korumalıyız değil mi? Öyleyse çevreye her kesimden gelecek zarara ve tehdide karşı olmalıyız. Oysa çevrenin canına ot tıkayan diğer bütün faaliyetlere göz yumuluyor da sadece Altıncılara ses yükseliyor işte ben de bunu bir türlü anlıyamıyorum.
Küçükkuyu, Altınoluk, Güre, Akçay, Kızılkeçili, Edremit, Havran, Burhaniye, Pelitköy, Gömeç, Ayvalık, Sadece buraları değil Kıyı kesiminde bulunan bütün güzelliklerimiz tehdit altında hem de aynı Bodrum, Marmaris, Kuşadası, Mersin, Anamur, Silifke, ve diğerleri gibi
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Bu saydığım yerleri madenciler mi talan etti? Denizin kıyısına duvar gibi siteleri Altıncılar mı inşa etti? İmar izinlerini rüşvet ve çıkar uğruna kimler sattı acaba?
Ağaçlarımız kesilsin, Ormanlarımız yok edilsin, çevre katledilsin demiyorum. Kimse, hiç kimse bunu yapmasın. Yani hepsine karşı çıkalım. Bazıları körfezdeki Ağaçları kesip imara açarken ses çıkarmayanlar hatta imar iznine imza atanlar kalkıp Çanakkaledeki toplantılara katılırsa çok komik oluyor
Yoksa enerji bağımlılığımızın sürmesini isteyenlerin Nükleer santrallere karşı çıktığı gibi amaçsızca ve işin esasını bilmeden saldırıp durmayalım diye düşünüyorum.
Saygılar