Bir insanın doğumdan ölüme kadar olan ihtiyaçları oldukça sınırlıdır. Bugün artık sanayinin ve insanları sürekli tüketime yöneltmeye kamçılayan sistemin sorgulanma zamanı geldi. Artık doğayı sınırsız bir ihtiras ile tahrip etmek yerine doğanın güçleriyle barış içinde yaşama zamanı geldi. Doğanın yüce güçlerini hiçe sayarak doğayı tahrip etmeye yönelik her adım insanlığa artık çok daha fazla sorunlar getirmekte, başımız beledan kurtulamamaktadır.
Doğanın güçleriyle barış içinde yaşama uğraşı aynı zamanda insanın ikendi içine dönük yapacağı bir yolculuktur. İnsanın barışcıl benliğini kendi kendine keşfetmesi ile paralel bir yolculuktur doğa ile barış içinde yaşama. Biri diğerini kamçılar. Maalesef bugün insanlığın geldiği noktada insanlığın sürekli ve her ne pahasına olursa olsun sürekli ekonomik büyüme yarışı, sürekli tüketme yarışı, maalesef insanın doğayla barışmasını sağlayacak kendi iç benliğini keşfetmesini sağlayacak yolculuğu sürekli ertelemektedir. Umarım bir gün insanlık bunu anlar. İşte o gün bu konular asla tartışılmayacaktır!
NEDEN?
İnsan yer üstünde odunu yakarak enerji elde etmeyi öğrendi. Odun bitti. (devasa ormanları tükettik!)
Hazır odun kömürünü (peat) buldu yeryüzüne çok yakın noktalarda. Hazır odun kömürü bitti.
Daha derine kazdı kömürü keşfetti. Daha kömür bitmedi.
Pompayı icat etti. Maden ocaklarındaki suları çekip daha derinlerden kömür çıkarmaya başladı.
Petrolü buldu. (Petrol hala var ve onun için birbirini yiyiyoe insanlar)
Arkasına bir döndü baktı ki atmosferde karbondioksit artıyor. (Umursamadı!)
Kömür ve petrolü yakmaya devam ediyor.
Nükleer Enerjiyi acı bir yıkımla öğrendi. (Hiroşima ve Nagazaki)
Başladı deliler gibi nükleer santralleri her yere kondurmaya.
Çernobil Faciası yaşandı hala ders almadı!
Nükleer Atıklar beton kaplarda okyanus diplerinde parasız ülkelerin topraklarında saklandı! (Bu betonların kaç yüzyıl sonra sızıp sızmayacağı belli mi?)
Bu enerji santrallerini kuran bir sürü uluslararası firma devleşti. Her ülkeye kök saldı. Her yerde şak şakçıları var! Bunlar sürekli en büyük öevreci biziz diyorlar. Sözüm bu meclistekilerden dışarıdır.
BP okyanusta akıllara durgun verecek bir ham petrol sızıntısı yaşattı tün dünyaya. Özür diledi bitti. (Bitti mi?)
Neden Güneş Panelleri hala pahalı. Araştırmalar neden daha hızlı değil (Türkiyede ise güneş enerjisi araştırması hiç yok!) Güneş enerjisi panel araştırmaları dünyanın belirli ülkelerinde devam ediyor. İspanyada çok güzel bir güneş neerjisi konsantrasyon sistemi var. Neden bu örnek yaygınlaştırılmıyor?
NEDEN?
Havadaki karbondiksit artışından kaynaklı iklim değişikliği yaşadığımızı herkes biliyor. Selleri yaşıyor ve izliyoruz. SAdece azgın bir su, Sizi, sıcak yuvanızı yerle bir etmeye yok etmeye yetecektir. Sadece bir tek sel felaketi!
Nükleer felaketler ise daha da korkunç. Bir tek sızıntı ve bir anlık yüksek dozda radyasyona maruz kalma, sadece sizi ve ailenizi o anda belki öldürmeyecek ama acı içinde yaşayacaksınız, çok hasta olacaksınız, belki bir kaç gün, belki birkaç hafta ya da bir kaç yıl içinde acıyla öleceksiniz. (ölmek için dua edeceksiniz), çocuklarınız ve torunlarınız ve yedi veya daha fazla kuşak aileniz de türlü oluşum bozuklukları, hastalıklar olacak. ŞU anda henüz dünyaya gelmemiş ve nükleer enerji santrali kurulmasında fikrini belirtme şansı dahi bulamayan gelecek kuşaklar size binlerce kez lanet okuyacaklar! Haydi şimdi gidin kurun nükleer santrali vicdanınız rahat edecekse.
En son olarak, bu sürekli daha fazla enerji kullanma isteği ne zaman son bulacak, ne zaman birbirimizi daha fazla anlama ve daha fazla sevme isteğine dönüşecek? Hep nefret mi edecek insanlar birbirlerinden hep biribrlerinin elindekileri almaya hep yok etmeye ne zaman son vereceğiz? Ne zaman öğreneceğiz elimizdekiyle yetinmeyi? Büyüme alanlarını savaşa yıkıma değil, barışa ve insanlığa yönelik geliştirmeyi? Ne zaman barış yapacağız koşumuzla, kendimizle? Ne zaman öğreneceğiz yeryüzüne neden geldiğimizi, ekmeğimizi bölüşmeyi?
Düşünenine Tekerlemeler:
İki kere iki her zaman dört etmez
Atılan bir taş hiçbir zaman aynı noktaya düşmez
Her etki formüle edilemeyebilir.
Her olasılığın da kendi içinde başka olasılıkları vardır.
Her an her şey değişir.
Bir saniye sonraki dünyada herkesin kesin biye bildiği tüm bilimsel veriler sadece yaklaşık olarak doğrudur.
Yeryüzünde kesin olan hiçbir şey yoktur
Düzenleyen Dogasever : 11-03-2011 saat 19:27
Neden: ek
|