Teşekkürler Soberman.

Daha baştan, gidişatın kötü olacağını bile-bile, devam etmek gibi bir huyu olmamalı insanın. Ama kötü gidişi farketmek bile yapılacak iyi şeyler için yol gösterici oluyor.
Son denemem de, bir öncekinden alınmış dersler vardı netekim. Hamurumu tencereme göre yoğurmuştum.
Alışkın olduğum doğal ekmek kokusu yerine, sızma zeytinyağı kokusu yoktu bu kez.
Bir gece önceden yoğurup sabahlattığım hamur, sabah hayrete düşmeme neden oldu. Şimdiye kadar denediğim hiç bir ekşi maya bu kadar kabartmamıştı hamuru. Ama ne yazık bir kez daha yoğurmak gibi bir hedefim vardı; hem zaten hamur, kabından alınmayacak kadar çok yapışmıştı. O yapışkanlığını giderecek kadar unla, bir kez daha yoğurup, unlu bezde, porselen ve tenceremle aynı hacimdeki bir kapta kabarmasını bekledim. Maya bu kez çok heyecanlıydı ve 2 saatta yine kabardı. Bu ikinci yoğurmaya "el mayası" diyorlarmışş
220 derecelik fırında, 20 dk ısıttığım demirdöküm tencereme, hamuru aktarırken, henüz o konudaki el becerim gelişmediği için tam isabet ettiremedim ve hamur yamuldu. Onu azcık düzeltim güya ama sonuç ortada ...
Akşama doğru ekmeği kestim. Lezzeti harika olmuş doğrusu. Ama daha iyilerini de yapacağım ileride
