Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ligustrum
Apartman tarzı yerleşimlerde bisikletli insanımız yok gibi!
Bisikletin muhafaza edileceği yer;
apartmanın dışında-içinde yok, daire içinde gene yok.
Bisikletle çarşı tabirli yerlere gittik;
Bisiklet park yeri, bağlanacak demir düzenek yok.
Bisiklet yolu plânlamada yok.
Mimarlarımız bisikleti sevmiyor mu?
Her ortamı bisiklete uygun yerleşimlerde;
Bu sefer de binecek kültürde insanımız yok.
|
Bisikletimi apartmanın bodrumuna koyuyordum. Fakat fareler fren ve vites kablolarını kemirmesin diye odama çıkarmaya başladım.
İşyeri sahipleri bu konuda anlayışlı çıkabilir. Bisikletiniz için güvenli bir yer göstereceklerdir. Okullarımızın çoğu bahçeli ve güvenlik görevlili olduğundan okullarda da güvenli park sorunu yaşamazsınız. Bisikletli ulaşım işverenlerin de işine gelmesi lazım, çünkü servis ve yol parası ihtiyacınız olmuyor. Bu durumu okul konusunda söyleyemem. Çünkü ilk ve orta öğrenim öğrencilerinin taşınması için pek çok servis şirketi çalışıyor. Servis şirketleri okulların bisikletli ulaşımı teşvik etmesini istemeyeceklerdir.
Bisiklet park yerleri bazı yerlerde yaygınlaştırılıyor, İstanbul ve İzmit gibi, ama hem yetersiz, hemde sağlam görünmüyorlar. Aynı zamanda kadrodan bağlanmak yerine tekerlekten bağlanmasını sağlayan park yerleri tercih ediliyor. Bu da bana göre sıkıntı.
Ben bisikletimi işyeri, okul ya da ev haricinde dışarıda bırakacaksam mutlaka kapalı bir otoparka bırakırım. Kapalı otoparklarda bisiklet için ücret istenmiyor (İstanbul' da İSPARK isteyebilir)
Ülkemizde inşa edilen mevcut bisiklet yolları son derece göstermelik. Bir sürü engel var. Arabalar, motorsikletler, yayalar bisiklet yolunu kullanıyor. Yanlış araba parkları sebebiyle bisiklet yollarına girip çıkmak zor oluyor. Bisiklet yolu ihlali yapan birisine hatasını belirttiğiniz zaman cahil bırakıldığı için ters tepki veriyor ve stres yaratıyor. Bu yüzden bisiklet yolunun olduğu bir güzergahta karayolu da varsa karayolundan gidiyorum.
Mimarlarımızın bisiklet kültüründen haberleri yok. Herkes bir araba sevdasına kapılıp gitmiş. Binlerce araba kapasiteli alışveriş merkezleri yapılıyor, ama binlerce arabalık otoparkta bir kaç bisikletlik bir park yeri yapmayı akıl edemiyorlar.
Bisiklet altyapısı kurulmadığı için insanlar bisikletle ulaşımlarını sağlamaktan korkuyorlar. Ama gerçek şu ki, şehirlerimizde düzgün bisiklet altyapıları kurulsa, toplu taşıma iyileştirilse pek çok kişi otomobillerini bırakıp, işe/okula toplu taşıma ve bisikletle gidip gelmeye başlar. Fakat buna petrol ve araba satıcıları izin vermez.
Türkiye' de motorlu araç sürücüleri doğru bir trafik eğitimi görmedikleri için, bir kısmı (özellikle kısa mesafe araç sürücüleri) bisikletlilere ve yayalara karşı saygısız davranabiliyorlar. Uzun yol bisiklet sürüşlerinde şehir dışlarında hemen hiç sorun yaşamıyorum, ama şehir içleri tam bir karmaşa.