Gerçekten cemreler konusunda bir karışıklık yaşanmış. Şimdi size ataların söylediği ve günümüze kadar ulaşan bir ayrıntıdan bahsedeceğim. Daha doğrusu bu her sene de böyle oluyor. Önce cemre havaya düşüyor ve bu havaların ısınması güneş açması filan anlamına gelmiyor. Havaya düşen cemre tüm meteorolojik olayları yaşatıyor bize. Kısacası yağacak olan ne kadar kar varsa yağıyor, ne kadar yağmur varsa düşüyor yer küreye. Bunu tekrar teyit ediyorum çünkü, tam cemrenin düşdüğü gün akşam saat 4 sularında Adana'da resmen hava patladı desek yeri vardı. Fırtına + bardaktan boşalırcasına yağmur + dolu, kısacası yağmurlar, karlar hızlı bir şekilde yağacak ve bunlar son kar ve yağmurlarımız olacak. Daha sonra suya düşecek ve su ısınmaya başlayacak, su biraz ısındıktan sonra yerküreye(toprak) düşecek ve karlar erimeye başlayacak. İşte tam bu zamanlarda kış memleketinde yaşayanlar çeliklerini dikecekler ve daha sonraki aniden yağan Nisan yağmurları çeliklerinize çok yarayacak ve kuvvetli bir şekilde uyanacaklar. Kısacası çelikler için bahar yağmuru önemli. Adana'da ise şu anda çelikler dikildi ve Mart ayının 15'ine kadar da dikilmeye devam eder.
İşte size tabiat ananın hikâyesinden bir kesit...
