View Single Post
Eski 19-02-2011, 04:40   #412
acemi_caylak
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi bozon Mesajı Göster
Sayın Acemi Caylak, önemli saptamalarda bulunmuş. katılmamak mümkün değil.
Ben de, bir saptamayla katkıda bulunmak istiyorum. Niye "organik" , "ekolojik" , "doğal" diye nitelenen ürünler sertifikalandırılmak zorunda? Tersi olması gerekmez mi?
Sevgili Bozon,

Ayhan Kaptan öyle güzel yanıt vermişki üstüne söylenecek söz yok.

UBYİ'nin hedefi zaten bu. Hem organik ürünler kadar doğal hem de onlardan daha ucuza ürün elde etmek. Çevreye, insan ve hayvan sağlığına zararsız olan her türlü geleneksel ve doğal yöntemi kullanıyoruz. Bunun sertifikalandırılması gibi bir durum yukarıda belirttiğim gibi üretim sürecine hiç bir katkısı bulunmayan işe yaramaz danışmanlara para kazandırmaktan ve çiftçiye ek maliyet getirmekten başka bir işe yaramıyor. Zaten ilaç ve gübre şirketleri 1'e malettiklerini 10'a 100'e satarak çiftçinin suyunu çıkarmış durumdalar. Köylülerin büyük çoğunluğu kredi borçları yüzünden mahvolmuş durumda. Bunun üzerine birde sertifika maliyeti bindi mi kıpırdayacak yer kalmıyor. Tarlayı boş tutmak ekip biçmekten daha karlı.

Denetim kurumları elbette olmalı ancak bunlar tamamen gönüllülük temelinde çalışan kuruluşlar olmalı. Yani kısaca kamusal kurumlar olmalı. Üstelik üyeleri sürekli denetlemeli. Çok uzağa gitmeye gerek yok daha 2008 krizinde bütün danışmanlık şirketlerinin denetledikleri şirketlere ne kadar bağımlı olduklarını ve düzenledikleri raproların gerçeği yansıtmadığını iflas eden büyük Amarikan bankaları örneğinde gördük. Bastır parayı al sertfikayı gibi bir durum söz konusu.

Yine bir çarpıcı örnek, Laetrile ya da bilinen adıyla B17 vitamininin kanseri önlediğine dair ciddi söylemler var. Ancak FDA'nın bir türlü onaylamadığı ve sertifika vermediği bir madde. Üstelik her yerde bulabileceğiniz (acı kayısı çekirdeği, buğday çimi vs) bir ürün. Ancak diyelim ki bu ürüne sertifika verdiniz. Kemoterapiye harcanan milyar dolarları düşünürsek tekelleri vazgeçemeyecekleri bir kardan mahrum bırakmış oluyorsunuz. Amarika'da siz çocuğunuzu kemoetrapiye göndermesenizde devlet sizden zorla alıp gönderebiliyor. Oysa kemoterapi gören hastaların %95'inin kısa zamanda öldükleri de bir gerçek. İnsanlar evlerini, arabalarını satıp kanser tedavisine yatırıyorlar. Ancak aldıkları tedavinin yararı yok denecek kadar az. Üstelik yarardan çok zarar verdiği son zamanlarda ciddi ciddi tartışılan konulardan birisi. Çünkü geleneksel tıpta tıpkı geleneksel tarım gibi bize "nedenlerle uğraşmak yerine septomlara odaklanmayı" dayatıyor.

Kısaca, biz sağlıklı ve doğal beslenmek istiyoruz ve bununda ekstra bir maliyetinin olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Belki ilk başlarda bizim içimizden de bu sertifikayı almak zorunda olanlar olacak. Ancak uzun vadeli hedefimiz sertifikanında ortadan kaldırılması olacak.

Bu arada buraya katkıda bulunan ya da bizi destekleyen arkadaşlarıda artık aramızda görmek istiyoruz. En azından yakın bölgelerde olan arkadaşlar bir araya gelip kendi deneylerini paylaşabilirler. İnanın bu paylaşımın gelişiminize büyük katkısı oluyor.

Adana-Mersin, Ege ve Trakya Bölgesindeki arkadaşlar böyle bir şansı mutlaka değerlendirsinler derim. Ayhan Kaptan Mersin limanına demir attığında Adana-Mersin bölgesindeki arkadaşlar bir araya gelebilirler. Benim ilk aklıma gelenler Sevgili Bozon ve Sevgili Kayastop.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön