Bugün
Kızılay’da dolanırken bir
evcil hayvan satan bir yere uğradım. Burada bir şeyi farkettim, (oysa çok daha önce farketmem gerekirdi) hayvan almaya gelenler hayvanları ticarete konu bir
mal gibi görmüyor. Sanki, kendilerinden bir parçayı bulmaya geliyorlar. Benim gibi öylesine bakmaya gelenler ise çevrelerine daha
eleştirel bakıyor. Hayvanların kapalı halleri, dükkanın temizliği, hayvanların bakımları üzerine konuşuyorlar.
Bunu dükkan sahibiyle konuştum. Her hayvan için değil ama bazı hayvanlara kendisinin de bir mal gibi bakmadığını, hâttâ gözü tutmadığı müşterilere hayvanı satmamak için işi yokuşa bile sürdüğünü, gözü tuttuğu müşteriye ise elinden gelen kolaylığı gösterdiğini söyledi. Hatta bazılarına kıyamayarak kendine ayırdığı da oluyormuş. Sanırım sözlerinde samimiydi. Ondan
yavru seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiğini sordum; anlatmaya başlayınca kısa kısa notlar aldım. Bilmediğimiz şeyler değil belki ama doğrusu benim o an aklıma geliveren şeyler de değildi?
Hangi birini yazsam bilmem ki?
Bir kere her yerden yavru alınmazmış.
Satıcı hayvanın
aşılarını ve
sağlık durumunu gösterir bir belge verecek, garantisi olacak.
Fiyatı aşırı düşük olan yavrudan mutlaka kuşkulanmalı diyor.
Hayvan
temiz görünümlü olacak,
yarası,
beresi,
sakatlığı olmayacak.
Kulakların içine,
gözlere,
patilere,
tırnaklara ve
parmak aralarına bakılacak,
Nefes alış verişi anormal olmayacak.
Anüs ve çevresinde bir anormallik olmayacak (ishal,,,),
nefesi kokmayacak,
Gözler canlı olacak ve sizi takip edecek.
Dişler temiz olacak,
Her hayvanın insanlar gibi bir kişiliği vardır ya her yavru da kişiliğini belli edermiş… (Oradaki yavru kedi ve köpeklerden örnekler verdi).
Satıcıyla mutlaka sözleşme yapılmalı,
Eksik aşıları yapılmışsa eve götürür götürmez tamamlanmalı ve izlenmeli. Mutlaka bir
veterineri olmalı.
Yavrular ortam değişikliğine hem bedensel olarak hem ruhsal olarak uyum sağlamada zorlanabilir, strese girebilirlermiş.
Yavru en az ikibuçuk, üç aylık olmalıymış. Bir aylık- iki aylık yavruyu annesinden ayırmak yazık günah diyor…
Anladım ki vitrinde gördüğümüz ilk sevimli yavruya yapışıp hemen alıp çıkmayacağız. Sorumluluğu çok...
Aslında daha pek çok şey anlattı. Anladım ki yavru almak o kadar kolay bir iş değil.
Asıl benim yazmak istediğim şuydu. Evdeki köpeğimiz (bu kedi de olabilir) bir batında birden fazla yavru yaptı… Birini kendinize ayıracaksınız, geri kalanını dağıtacaksınız. Karar veremiyorsunuz. Ya da arkadaşınız haber yolladı “ Benim köpek yavruladı gel birini seç” dedi…
Hangisini seçersiniz?
Madra Dağları köylerinden
yaşlı bir
çobandan aldığım
tüyoyu sizlerle paylaşayım dedim.
“Enikleri” dedi “sağa sola annenin uzağına bir yerlere koy. Anne yavruları toplamak için hangisinden başlarsa onu seç!..” dedi…
tartışılabilir ama bana doğru gibi geldi.
Foto: resimdizin.com