Değerli arkadaşlarım., Bu başlıkta Lale hakkında çok duygusal yaklaşımlar görüyorum. Ama gerçekler duygusallıkla açıklanamaz. Tamam bir dönem Lale en değerli varlık, moda olmuş ve bizden Avrupaya giden bu bitki ise avrupalıları "Lale manyağı" yapmış. aradan 3 asıra yakın bir zaman geçmiş, Türk halkı savaşlar, göçler, açlıklar vs. ile cebelleşerek bu günlere gelmişiz.
Bu süreçte Avrupa ve Amerikada ise bitkiler alanında dev adımlar, bilimsel çalışmalar, ve özellikle ISLAH konusunda büyük mesafeler alınmış ve bir ISLAHÇI HAKLARI konusu kanunlarla korunmuş bu nedenle de ıslah oralarda ilerlemiş, emeğinin karşılığı olunca Bitki ıslahından insanlar paralar kazanmıştır.
Buna karşın Biz neler yapmışız bu 300 yıl boyunca? Koskoca bir hiç. Yukarıda dediğim gibi savaşlar, açlıklar, göçler.
Bu durumda Avrupada yüz yıllardır kullanılan lalelerde bizim hakkımız yoktur. Belki anadoludan götürülmüş birkaç TÜR LALESİ vardır hepsi bu. Kaldı ki Tür laleleri konusunda İran-Türkistan güzergahı daha zengindir. Tulipa turkestanica, T. kofmanniana
vb. Ticari tür laleleri bizim doğamızdan değildir.
Diğer taraftan, Çiçek soğanı üretimi, çoğaltması ticari olarak pazarlanması profesyonel bir iştir. Olaya bu açıdan bakan Hollanda (İngiltere, Fransa, Almanya, Amerika
vb.) ıslah yolu ile elde edilen çeşitleri tam olarak değerlendirmektedir. Soğan üretiminde sadece soğanı dikip-sökmek yetmez. Soğanın depolanmasını ve programlanmasını da yapmak ve öyle pazarlamak gerekir. Bu da teknik,teknoloji ve araştırmalar gerektirir. Son 20 yılı saymazsanız Türkiye de bunlardan hangisi vardı?
20 yıl öncesine kadar süs bitkilerini LÜX olarak gören düşüncelerle az dövüşmedik !!. Bu durumda Lale(veya çiçek) ıslahı nasıl olacaktı? Tabi ki olmadı. Asya lale lale soğanı üretimi yaptığı zaman dünya kadar zarar etti?
Son olarak Yalova Araştırma Enstitüsü Türkiyenin en büyük GEOFİT bahçesini kuracak. Ciddi bir şekilde kaynak buldular. Demek ki konu anlaşılmış ama zaman gerekiyor.
Son soru: Türkçe yayınlanmış kaç tane Lale veya (Diğer soğanlı türler) hakkında kaç kitap var? Kaç araştırma yapılmış, kaç araştırma makalesi var? Kaç çeşit geliştirilmiş? Ve konu üzerinde UZMANLAŞMIŞ kaç araştırmacı, doç.dr., prof. var. Bu soruların cevabı maalesef tir.
Deştiniz yaramı, iyi günler sizin olsun.