Merhabalar,
Ben de son 1.5 aydır Soğuk kompost/Fermantasyon ile gübre yapımı konusuna bu forumdaki mesajlar sayesinde merak saldım. Yaptıklarımı doğrusu ve yanlışları ile paylaşmak isterim. Yorumlarınızı, eleştirilerinizi bekliyorum.
Sahip olduğumuz ceviz bahçesindeki killi toprağı nasıl ıslah ederiz diye internette araştırırken deyim yerindeyse konu konuyu açtı leonardit, humik asit, sıcak kompost, vermikompost derken soğuk kompost konusuna geldim. Forumdaki mesajları ilgiyle okurken diğer yandan da internette İngilizce kaynakları tararken şu meşhur Güney Kore'li çiftçi amcamızın bir videosunda toprağın kompost ile nasıl yumuşacık geldiği videosunu izledim ve sayın Sarıcan'ın yoğurt kabından ev kitinden de ilham alıp kendi denemelerimi başlattım.
1. Deneme: Çocuk için bol bol meyve suyu sıkıyoruz. Meyvenin suyunu çocuğa içirdikten sonra posalarını topladım. İçine o gün mutfakta olan diğer sebze ve meyve artanlarını ekledim ve mikserden geçirip incelttim. Marketten aldığım yaklaşık 250 gr ağırlığında melas emdirilmiş kahverengi şekerle de hayvancıklara ilk enerjilerini sağlamak istedim.
Bir de benim çay artıklarının bitkilere çok olumlu etkisi olduğu gibi bir iki gözlemle de desteklediğim bir izlenimim olduğundan iki günlük çay posalarımızı da kabın içine gönderdim.
Mikroorganizma olarak elimde EM yoktu, ama forum mesajlarını dikkatlice okuduktan sonra şunları kullandım:
1. Ekşimiş yoğurt. Lactobacillus içerdiğini umdum

2. Ticari adı reflor olan Saccharomyces boulardii mayası. 3x250 mg sachet kulandım. İnsanlar için ishal tedavisinde kullanılan probiyotik bir bakteri. Echerichia Coli ve fungal hastalıklara karşı etkili.
3. Bambu mikroorganizmaları. Evdeki bir bambu sapının kıpkırmızı köklerine bu şekilde veda ettik. Ancak bu köklerde yeterince mikroorganizma olduğunu çok sanmıyorum tabi.
4. Balkondaki saksıdan aldığım bir miktar toprak.
Şimdi düşünüyorum, (5) numara aslında çok da iyi bir fikir olmadı. Çünkü toprağın içinde tam olarak neler olabileceğini bilemediğimden, deneyi kontrollü olmaktan çıkarmış oldum. Bir daha yapmam
Deney düzeneği evdeki kaloriferin yanına konuldu. Tahminim sıcaklık 19-24 derece arasında değişmiştir.
Ekmek mayası olmadığı için gaz çıkışı hemen başlamadı. Ancak ertesi gün ilk kabarcıkları gördüm. 2. günden itibaren tahliye hortumu yardımı ile sıvının bir kısmını boşalttım. Tüm gaz çıkışı yaklaşık 3.-4. gün sonunda tamamlandı. Daha sonra bir miktar daha üstüne ekşimiş yoğurt ve biraz da su ilave ettim. Bu ilave sayesinde bir-iki gün daha daha yavaş kabarcık çıkışı görüldü.
10. günün sonunda kapağı açtım, üzeri beyaz bir küf kaplı kabar kabar olmuş kompostun bir kısmını balkondaki bir saksıda bulunan killi bahçe toprağının üstüne koydum ve üstünü yine toprak ile örttüm. Bu saksıda toprak üstünde çok az beyaz bir küf oluştu ancak normal saksılarımızda gördüğümüz beyazlık kadardı. Bu açıdan biraz moral bozukluğu yarattı. Ancak esas büyük sevinç kullanılan kompostun o taş gibi killi toprağı ne kadar yumuşattığını görünce oldu. Sonuçta killi toprağı ıslah etmek olan ilk hedefime ulaşıyor olduğumu düşündüm.
Kalan kısmını da 25 gün sonra açtım ve yine saksılara bölüştürdüm. Ancak bu sefer saksılarda beyaz pamukçuklar şeklinde küfler oluştu. Bu sefer keyfim yerine geldi.
Kaptan tahliye ettiğim suları da 1:30 gibi seyrelterek genellikle püskürtme olarak, zaman zaman da sulama suyu olarak evdeki çeşitli saksılara kullandım. Ancak çok bir fark gözlemleyemedim.
Çok fazla küf oluşturmayan birinci saksıdaki killi toprağın üzerine biraz torflu saksı toprağı ekleyerek roka ve dere otu diktim, diğer deneylerde gördüğüm şaşırtma yöntemini yer, zaman ve saksı darlığı sebebi ile uygulayamadım. Ekim yapılan saksılar evde oda sıcaklığında tutuldu.
Ayrıca toprak kalitesi iyi olan bir başka saksıya kabuğunu hafifçe çatlattığım bir cevizi gömdüm ve bu saksıyı elde ettiğim sivi gübreli suyla sulayarak mikroorganizma açısından zengin bir ortamın ceviz çimlenmesini hızlandırıp hızlandırmadığını ölçmek istedim. Ancak elbette bu deneyin de bir kontrol grubu olmadığından net bir çıkarım yapmak mümkün değil.
SONUÇ: a.) Rokalar 10 gün ve dereotları 25 gün gibi normal sayılabilecek zamanda çimlendi ancak çimlenme sonucunda çok hızlı bir büyüme sergileyemediler. Hatta çıkan bazı rokaların bir süre sonra öldüklerini gözlemledim. Bu da bana toprağın alt kısımlarının biraz fazla asidik olduğunu ve kökleri bu asidik katmana olaşan bitkilerin öldüğünü düşündürdü. (Bir sonraki adım: Bir ph-Metre alınacak, toprak ph'ı uygun olmadan dikim yapılmayacak)
b.) Ceviz de yaklaşık 35 gün gibi bir sürede çimlendi. şimdilik normal bir büyüme sergiliyor. Bu denemenin çok da sıradışı bir faydası olduğunu çok düşünemiyorum.
c.) Kayınvalidem ballandıra ballandıra anlattığım deneylerimden etkilenmiş, ben evde yokken ikinci saksıya da evdeki başka bir çiçeği aktarmış. Sonuç, yüksek PH, ölen bitki. pH-metre alımı için bir sebep daha
2. Deneme Bu sefer de organik madde olarak yine çay artıkları, meyve artıkları, esmer şekerin kalanı kullanıldı. Ayrıca haşlanmış 3 yumurtanın kabuğu eklendi.
Maya olarak da:
1. Ekşimiş Yoğurt
2. Saccharomyces boulardii (Reflor)
3. Ekmek Mayası (Saccharomyces cerevisiae)
4. İçine esmer şeker doküp karıştırıp bir kaç gün beklettiğim soya sosu (Rhizobium elde etmeyi amaçladım ama çok bir tepkime göremedim açıkçası)
5. Anti-fungal etki için internetten bulduğum Ezilmiş zencefil ve sarımsak çözeltisini bu sefere deneye kattım. Zencefil ve sarımsak havanda dövüldü, üzerine bira ve şeker eklenerek 3 gün fermente edildi. daha sonra tekrar üzerine şeker ve su eklendi. toplam bir haftanın sonunda gübre kabı ile buluştu. Güzel bir turşulaşmış sarımsak - zencefil kokusu dışında kapta bir değişiklik yoktu.
Ekmek mayası da olduğundan bu sefer daha 15-20. dakikadan itibaren yoğun gaz çıkışı oldu ancak bu sefer gaz çıkışı toplamda daha kısa sürede bitti. Bu kompost henüz dinlenme aşamasında. toprakla karıştırmadım.
3. Deneme: Bu sefer meyve sebze atıklarının yanına karbon kaynağı olarak kepek ve pekmez kullanıldı. Maya olarak ekşimiş yoğurt, ekmek mayası kullanıldı. Nispeten kullandığım maya bu sefer daha azdı, ancak gördüğüm kadarı ile kepek ve pekmez bu organizma sayısını yeterince arttırdı. Bu da henüz dinlenme aşamasında ve toprakla karıştırılmadı.
4. Deneme Bu sefer de balık amino asitlerini hedefledim. Hamsi ve istavrit artıklarına karbon kaynağı olarak un ve pekmez kullandım. Esmer şeker kullanmadım.
Mayalar:
1. Ekşi Yoğurt
2. Ekmek mayası,
3. Oda sıcaklığında eklediğim pekmez ile biraz beklettiğim probiyotik yoğurt. bakteri çeşitliliği açısından yaptığım piyasa araştırmasında Sütaş Babymix'i beğendim. İçinde şunlar var: Yoğurt kültürü (Lactobacillus delbrueckii subsp.bulgaricus ve Streptococcus thermophilus), L.rhamnosus, B. Longum, Bifidobacterium bifidum (folik asit, tiamin, ribofilavin, pridoksin ve Vitamin K sentezlediği yazılıyor)
4. Reflor (2x250 mg)
Sonuç: Şeker az olduğu için (3. Deneme)'deki gibi gaz çıkışı nispeten azdı. 4. gün gaz çıkışı bitti. Bundan sonra bir miktar daha ekşi yoğurt ve pekmez ekledim. Gaz çıkışı bir süre daha devam etti. Diğer denemelere göre ilk gözlemim çıkan sıvının gayet açık pembe ve daha berrak olduğuydu.
Bu arada iki kova da annem için yaptım. Ancak onların sonuçlarını henüz bilemiyorum. Baba ocağını bir sonraki ziyaretim sonrasında yazabileceğim.
Sonuçları paylaşmaya devam edeceğim. Bir de tabi EM1 tedarik edebilirsem EM1 ile bir bukashi yapacağım.