Alıntı:
20 dekarın altında hisseli tarla satışı yapılmıyor. İyi oldu değil mi? Size katılmam mümkün değil hissedarlar bir birine giriyorlar belki bir şekilde kullanabildikleri parçaları da kullanamaz oldular.
|
Peki sizin bugün bölüne bölüne 1-2 dekara indiği için ekilemeyen kaç bin hektar toprağımız olduğundan haberiniz var mı ? Ya da veraset kavgaları yüzünden yıllarca kimsenin ekmediği tarlalardan. Ve en önemlisi, bilirsiniz ki iki tarla arası mesafe en az 40 50 cm. Bunun her tarlanın çevresinde olduğunu düşünürseniz parçalanma çoğaldıkça ekim alanlarının da azaldığının farkında olmanız gerek. Ve bu rakam binlerce dekar olarak ifade ediliyor. Bugün bununla da ilgili çalışmalar başlatıldı ve Bir kişinin parça dağılmış halde bulunan bütün toprakları birleştirilerek tek parça haline getiriliyor.
Sayın lilium pancar konusunda kota koyulmasının nedeni kimine göre yurtdışından şeker getirtmek kimine göre ise depolarda çürümesini engellemek. Yıllarca her gelen pancar alındı ve depolara koyuldu hem de toprağı ve çamuruyla birlikte. Soğuk hava depolarında harcanan elektriğin rakamlarını bir araştırın isterseniz. Fazlasıyla alım yapıldı ve depolarda biriktirildi. Ertesi sene yeni ürünler gelince yer yok diye eskiler çöpe yeniler depoya. Oysa çok az bir kısmı şekere dönüştü. Her gelen siyasi kendi adamını şeker fabrikalarında işe aldı. Bu fabrikalar özelleşmeden önceki çalışan işçi sayısı neredeyse bir kasaba nüfusu kadar.
İşin bir de pancar yetiştirme boyutu var. Her sene aynı tarlaya pancar ekti çiftçi. Kontrol yoktu. Ve sonunda “Sadık yâr kara toprak” hastalandı. Geçen sene 3 yıl olan ekim süresi 4 yıla çıkartıldı. 4 yıl geçmeden aynı tarlaya pancar ekilemiyor artık. Şimdi siz buna ister dış güçlerin kendi şekerini satmak için oyunu deyin ister başka bir şey. Ben sadece şunu derim Toprak can çekişiyor.
Nevşehir’de geçen yıl patates ekimi yasaklandı. Her sene patates ekilen tarlalar isyan etti. Çıkın bakın pazara patateslerin şekli nasıl bozulmuş. Birkaç yıla kadar patates te kontrollü ekilecek. Kimin yararına peki.
Sayın delimus sizin bölgenizde kesif yem yapmak zor olabilir ama benim bölgemde bu iş gerçekten kolay. Elektrikli yem kırma makinesi imalatı yapan yerler var. Ve devlet bu makinelerin parasının yarısını veriyor. 10 hayvanı olan bir çiftçiye gerekli olan makine 500-600 lira civarında. Kendi arpasını mısırını burada yetiştirip kendi hayvanlarına veren çiftçilerimiz de var burada. Hem de öyle büyük çiftçi de değiller. İşte size örnek. Ama diğer taraftan devlet bana yem yardımında bulunsun, sütümü alsın, elektrik borcumu affetsin diyenler.
Alıntı:
Çiftçiyi örgütlenmeye bahsettiğiniz kooparatifleşmeye zaten müsaade etmezler.
|
Bu konuda size katılmıyorum. Bir köyden 7 kişi bir araya gelse bir süt kooperatifi kurabilir. Ve tarım il müdürlüğüne başvurarak köye modern bir çiftlik kurdurabilirler. Bu konuda şartsız yüzde yüz destek var. Çiftçiye düşen sadece evinde beslediği üç beş hayvanını götürüp oraya teslim etmek. Her evden bir kişi ilgileneceğine köyden bir kişi ilgilenecek hayvanlarla. Sütünü de daha temiz bir şekilde büyük firmalara satabilecekler. Ama getirin 7 kişiyi bir araya bakalım. Çiftçi kendi kendini örgütlemeyi başaramıyor.