|
Açıkçası birkaç nedenle yemekten kaçınıyorum. Birincisi, yaşadığımız ortama ve tarihsel derinliği olan kültüre yabancılaşma o kadar hızla gelişiyorki farketmek imkansız gibi. Şu anda yediğimiz bir çok gıdanın gerçek tadının (30 yıl öncesi diyelim) nasıl olduğunu kaç kişi anımsar? Örneğin; çiğ köftenin tadını, bebeklikten bu yana aldığım aynı tad olmasının devam etmesinde ısrarlıyım. Küçümsemek değil niyetim yanlış anlaşılmasın satanların kaçı gerçek tadını bilir. Benim epeyce tanıdığım var çoğu bilmiyor.
İkincisi, kullanılan yöntem ve malzemelerin hijyene ve sağlığa ne kadar zararsız olabileceği.
Burada sadece tadın güzel olabileceği(neye göre?) değil. Kullanılan baharatlar?..sıvıyağ, salçanın kalitesi, pul biber. Mesela evde bulyonu pişirmeden yiyeni ben duymadım. Ama aroma versin diye çokca kullanılıyor vs. vs. Bunlar benim nedenlerim kimseye yemeyin demiyorum. Ama dikkatli olunmalı.
Pazar ilişkisi içinde kar döngüsüne takılmış her şey gibi bu da para kazanmak için (üstelik çok kazandıran) üretilen bir şey.
Sevgiler.
|